sukrubilgili - MAKALELER-ANILARIM
ÇORUMLU FIKRALARI
ÇORUMLU FIKRALARI 
Trabzonlu Mıstık, bir gün Facebook sayfasında  “Çorumlu Fıkraları” diye şöyle bir paylaşım yapmış;
Çorumlular üşenmemiş, bildikleri bütün fıkralara bir numara vermişler. Yeri geldiğinde, fıkrayı anlatmak yerine, numarasını söylüyorlarmış. Çünkü; söz, Şükrü gibi; çok konuşmayı seven birine gelince, olayı anlat, fıkrayı anlat, bir türlü bitmek bilmiyormuş. Bir gün yine oturmuş, sohbet ediyorlarmış. 
Bir tanesi anlattıklarını bitirince; "4 numaralı fıkra" demiş. Herkes, katıla katıla gülerken, bizim Şükrü'de çıt yokmuş. Sohbet devam ederken; bir başkası konuşmuş ve sözü bitince "4 numaralı fıkra demiş" Şükrü kahkahalarla gülmüş. 
Bir önce konuşan:
“Şükrü! Az önce ben de ‘4 numaralı fıkra’ dedim, çıtın çıkmadı, şimdi niye güldün?” 
Şükrü'nün cevabı:
“Anlatım farkı,” demiş. 
Ben, bu Şükrü'ye ve Necat'a, laf anlatamadım. Demek ki; benim anlatım şeklim farklıymış. Bunlar sadece Erdoğan ve Bahçeli'nin, anlatımını alıyormuş.
                       ***
Çorumlu Şükrüş, bu fıkrayı okuyunca düşünmüş, taşınmış, esnemiş, kaşınmış.” Ben bu Trabzonlu Mıstık’a “Çorumlu Fıkralar”dan hangisini anlatayım diye. Tam “Boş ver,” derken aklına 100 numaralı fıkra gelmiş. Başlamış “Keçinin tane tane döktüğü “ gibi anlatmaya:
Çorumlu Şükrüş Hoca bir gün pazara giderken önündeki su birikintisinden atlamış. Tam o sırada pantolonu düşmüş. Ardındanda arkadaşı Trabzonlu Mıstık geliyormuş. Şükrüş pantolonunu çekmeye çalışırken Mıstık  elini ağzına götürerek kahkahalar atarak katıla katıla gülmüş. Çorumlu arkasını dönmüş, Trabzonlu Mıstık’a “Bir sıçradık, pantolonum düştü. Popomu görünce gülmeye başladın. Bak Mıstık şu gülmen sona erince yanıma gel. Sana bir Çorumlu fıkrası anlatayım. Bu 100 numaralık fıkra “ demiş.  
Başlamış anlatmaya:
“Bizim Çorum’un bir köyündeki davar sürüsünde koyunlar ile keçiler arasında bir çekişme başlamış. Koyunların koçu keçilere demiş ki   “Bundan sonra biz kırmızı siyah renkli Çorum Sporu tutacağız.  Sizlerde mavi bordo renkli Trabzon Sporu. Bir maç yapacağız. Kim kaybederse bir çuval mısır alacak. Tamam mı “ demiş. Keçilerin lideri Teke “Okey” demiş. Çevreden çocukların oynadıkları bir top bulmuşlar, santra yapıp başlamışlar oyuna.
Koyunlardan biri, topu liderleri Koç’a pas atmış. Top yuvarlanmış onun önündeki su birikintisini geçip durmuş. Koç hamle yapmış, suyun üstünden atlamış. O sırada ardından onu takip eden Teke ve diğer keçiler kahkahalar atarak gülmeye başlamışlar. Koç arkasına dönüp bakmış ki keçiler karınlarını tutarak yerlerde gülme krizine girmiş, yatıyorlar.
Koç, “Açıkta bir şey mi gördünüz keçi arkadaşlar?” demiş.
Keçilerin lideri Teke “Suyun üzerinden atlarken senin poponu gördük Koç arkadaş. Ona gülüyoruz.”
Koç, lafın altında kalır mı?
“Teke ve keçi arkadaşlar, bir sıçradık benim popoyu gördünüz görmeye de siz kendi hâlinize gülün: Sizinkiler hep kabak gibi açıkta ya! “ demiş. Bu seferde Koç ve koyunlar karınlarını tutarak gülmeye başlamışlar.
Hacım uydu mu fıkra? Uysa da uymasa da yazdım…
NotTrabzonlu Mıstık’ın paylaşım linki:
https://www.facebook.com/share/p/1HPTXPov1Y/?mibextid=wwXIfr
Whatsapp'ta Paylaş