TRABZONLU MISTIK AŞKA GELMİŞ

Trabzonlu Mıstık (Mustafa Üçüncü)

arşivindeki Artvin Öğretmen Okulu arkadaşlarıyla çekindiği bir resmi bulmuş ve üzerine “Bir zamanlar bizler vardık. Yine de varız ama; ses soluk çıkmıyor. En kısa sürede tekrar buluşmak dileğiyle. Selamlar,” diye yazmış ve bunu da Facebook sayfasında paylaşmış . 

Ben de aşağıdaki yorumu yazdım. Bakalım karşı devrim yorumu nasıl olacak.

“Hacım, herhalde oruç başına vurdu; yeni mi anladın varlığını, cismini, çevrendeki eşini, dostunu ve özellikle Artvin’de dört yılını geçirdiğin, aynı karavanaya kaşık salladığın, banyo kazanında çayı şekeri içinde kaynatılan demlik demlik çayları içtiğin, Korzul’dan her Cumartesi veya Pazar günü sinemaya gitmek için 5 km’lik dik yokuşlarda Artvin’e giderken tırmandığın ve ter dökerek cevizler toplayarak birlikte yürüdüğün, her gece yirmi kişinin yattığı ranzalarda yatanlardan sadır olan her türlü kokulu veya kokusuz, sesli veya sessiz horlamalarını ve gazların seslerini dinlediğin ve kokularını kokladığın, okulun bahçesinde volta attığın, Çoruh’un kenarındaki sahada top koşturduğun arkadaşlarını yeni mi hatırladın?  Sahi sen top oynuyor muydun Hacım? Hatırlayamadım!..

Hacım sen de terakki mi var yoksa zıttı mı var; idrak edemedim doğrusu...

Bıyıklı’ya (Aydın Bıyıklı) bi görünsen çok İYİ olur. O sana Bıyık hareketi (Bir bıyık büküm sola, üç bıyık büküm sağa) çeksin belki kendine gelirsin.

Ya da Çebi’ye bir dal. O sana dünyanın kaç bucak olduğunu göstersin.

Olmadı kılıç kalkanlarını al, zırhını giy Ertuğrul’a (Osman Ertuğrul) bir meydan oku; kendine güveniyorsan “çık karşıma” deyip yağmasan da bir gürle Hacım!

Keskinoğlu’na (Osman Keskinoğlu)

yanaşmanı tavsiye etmem. Ya bi şeyini keser ya da tokatını yersen iflah olamazsın. Bu ikisinden birini tercih et derse tokatı tercih et derim. Benden söylemesi; ne tokatı diye sorma; hani şu tâ fî tarihten gelen Osmanlı Tokatı! 

Memiş’e ise bir şey diyemem. Çünkü Memiş’in ve Çorumlu Şükrüş’ün durduğu pozisyon seni kıcık ediyor. Ama sen yine de Memiş’e (Hasan Memiş) “ yanaş, zaten yanında duruyor; o da sana iftariyelik memişler pardon yemişler versin.

Haaa az kalsın unutuyordum ; kenar başta oturan Çoban’ı (Ihsan Coban); ona da benim yerime rica etsen de şöyle yürekten bir kaval çalsa da yağlarımız ve yüreklerimiz eriyerek eski günleri hep birlikte yadetsek nasıl olur?

İYİ iftarlar Hacım!

Bir sitem: Sahi Hacım bu karede Temel Tütünci niye yok!..

Yorumlar:

Aydın Bıyıklı

Osman Ertuğrul mübaşır edasıyla ben hakim rolünde davayı ele alıp iftardan sonra durum değerlendirmesi yapacağız.Hacımın haklı ve yerinde yaptığı uyarıya inşallah güzel bir çözüm bulacağız.

Şükrü Bilgili

Aydın Bıyıklı , Hacıyı mahkum edin. Kurtulması için cezayı paraya dökün. O para ile toplanıp iftar yapın. Nasıl fikir?

YAPILAN YORUMLAR

Aydın Bıyıklı:

Şükrü Bilgili Hacıya büyük bir koz verdin ama ne sen ne de biz adaletten ayrılamayız.İki büyük sahabeden biri "Adalet mülkün temelidir " derken  diğeri "Devletin dini adalettir " diyerek bize yol göstermiştir. Şimdi Hacı ne diyecek  bakalım.

Temel Tütüncü :

Şükrü Bilgili iyi olur.

Mustafa Üçüncü:

Aydın Bıyıklı Her ikisini de yok ettiler.

Şükrü Bilgili:

Mustafa Üçüncü , topu taca atma. İftardan bahset.

Mustafa Üçüncü:

Şükrü Bilgili "Emekli maaşlarında iyileştirmeler cömertçe yapılacaktır" demişti ya Bahçeli! Devlet adamı sözünü yemez. Cömertçe iyileştirmeler yapılsın, iftar için söz. Hem de evin terasında.

Şükrü Bilgili:

Mustafa Üçüncü , İp’e un seriyon Hacım.

Mustafa Üçüncü;

Şükrü Bilgili İp yok, onu Bahçeli Erzurum'da atmıştı, kayboldu.

Şükrü Bilgili:

Mustafa Üçüncü , o İp siz de  Hacım. Belki bir gün lazım olur diye İYİ saklıyorsunuz

Hıdır Uğursu:

Varolasınız sizlerin engin görüş ve dünyanıza nazar değmesin dostluk va arkadaşlıklarınız bu güzellikler içinde uzun zaman devam etsin selam ve sevgilerle...