TRABZONLU MISTIK “ASTIM ALERJİ” HASTASI OLMAK İSYİYOR!

Trabzonlu Mıstık, asker arkadaşı Çorumlu Şükrüş’ü telefonla aradı. Hal hatırdan sonra sağlık sıhhat muhabbetine başladılar. 

Şükrüş , “Altınoluklar da , Antalya’nın Damlataş mağarasında gezip tozuyoruz . Allah, devlete millete zeval vermesin!“ dedi. 

Mıstık’ta , “ Bu değirmenin suyu nerden geliyor? “ diye karşılık verdi.

“Doktora gittim. Astım Alerji hastası olduğumu  söyledim. Beni muayene etti. Sonra da bana bir rapor yazdı. Bu raporda şu yazılı idi; “ Astım Alerji teşhisi konulan Çorumlu Şükrüş’ün iyileşebilmesi için  Altınoluk’un kumundan  ve Antalya’nın Damlataş mağarasından faydalanması uygundur.” Bu rapor sayesinde beş kuruş harcamıyorum. Bir ayağım Altınoluk’ta , bir ayağım Damlataş mağarasında “

“Çok iyi imiş Şükrüş. Şu doktorun adresini  ve Telefonunu ver. Ben de gidip bir muayene olayım” 

Trabzonlu Mıstık, arkadaşından aldığı telefonla randevu aldı. Trabzon’dan otobüse bindi. Ertesi gün doktorun Ankara’daki muayenesine geldi.

Sekreter Mıstık’ın sırası gelince , eliyle işaret etti: 

“Beyefendi, içeri girebilirsin.”

Masasında oturan ak saçlı, hayli yaşlı, gözlüklerinin altından bakan babacan Doktor:

“Buyurun ne şikayetiniz var? Anlatın “

“Benim hiç şikayetim yok. Hasta değilim.”

“Peki o zaman niye geldin?”

“Hasta olmak istiyorum!”

“Hayrola ne hastası olmak istiyorsun?”

“Astım Alerji hastası!”

Doktor çok şaşırdı. İlk defa hasta olmak isteyen biri karşısında duruyor. Yandaki sandalye işaret ederek “Beyefendi, lütfen şuraya oturun. Şimdi sizi dinliyorum. Bana sakin sakin niçin “Astım Alerji hastası”  olmak istiyorsunuz?” 

Mıstık, derin bir nefes aldı. Nereden başlasam diye düşününürken Doktor, elini kulağına götürdü;

“Beyefendi! Hadi konuşun. Sizi dinliyorum.”

“Doktor  Bey,  Arkadaşım Çorumlu Şükrüş astım alerji hastası olmuş. Deterjan  dokunduğu için çamaşır bulaşık yıkamıyormuş. Yemek buharı rahatsız ettiği için mutfağa giremiyormuş. Tozlardan etkilendiği içinde ev temizliği yapamıyormuş. Doktordan aldığı rapor sayesinde beş kuruş harcamadan Altınoluk’a gidip kum banyosu yapıyormuş. Alanya Damlataş mağarasına da gezip tozuyormuş. Bu saydığım özelliklerin hepsi bire bir bende de var. Bu yüzden ben de yirmi dört saat çalışmaktan bıktım. Astım alerji hastası olup istirahat etmek istiyorum.”

“Evladım, çamaşır, bulaşık yıkamak, yemek ve ev temizliği yapmak bayanların işi. Bu dediklerini evde sen mi yapıyorsun, hanımın mı? “ 

“Efendim, hanım ev işlerinde elini sıcak sudan soğuk suya dokundurmuyorum. O dışişleri bakanı. Tarla taban bağ bahçe işlerini yapıyor. Yukarıda saydıklarımın hepsini övünmek gibi olmasın evde ben yapıyorum. O yüzden Astım Alerji hastası olmak istiyorum “

Doktor, gözleri altında iğreti duran gözlüklerini  çıkardı . Mıstık’ın gözlerine dik dik baktı:

“Evladım, senin hasta olmana gerek kalmamış. Sen ta baştan yakayı ele verip ‘Astım Alerji’ hastası olmuşsun!” dedi. İçinden de kıs kıs güldü. Mıstık’a yazdığı reçeteyi uzatırken şunları söyledi:

“Evladım, sana soyadın ‘Üçüncü’ olduğu için üç hap yazdım. Çamaşır ve bulaşık alerjin için şunu sabah yutacaksın; yemek buharı alerjin için öğle bunu yutacaksın; toz alerjin için de üçüncü hapını da akşam yutacaksın. Anladın mı?”

“Hapları anladım da Altınoluk kumu ve Damlataş mağarası gezme tozma işi ne olacak Doktor Bey?” deyince, Doktor da reçeteyi yazdığı kalemi havaya attı:

“Mıstık, havada bulut. Sen gezmeyi tozmayı unut. Verdiğim hapları düzenli yut” dedi.