TRABZONLU MISTIK (Mustafa Üçüncü)İLE ÇORUMLU ŞÜKKÜŞ’ÜN (Şükrü Bilgili) MACERALARI
DOĞAL GAZ KAÇAĞI!..
(Doğalgaz kelimesi yukarıda bilerek ayrı yazılmıştır)
Muavin otobüsün önünden yüksek sesle; “Sayın yolcularımız Trabzon ilimize gelmiş bulunuyoruz. Geçmiş olsun. Ali Osman Ulusoy şirketi olarak bizi tercih ettiğiniz için sizlere teşekkür ediyoruz “ dediğinde, koltuğundan ayağa kalkan Trabzonlu Mıstık en yüksek perdeden:
“ Ağza bak ağza. Çorum’a geldik demiyor da! Trabzon ‘a geldik diyor!” demişti.
Muavin de arka koltukta kendine “ Ağza bak ağza. Çorum’a geldik demiyor da! Trabzon ‘a geldik diyor!” diyen Mıstığa “ bu adam ne konuşuyor?” diye önce bön bön bakmıştı sonra da “Gece gece şununla uğraşmayım, yol boyunca horlayıp durdu, uyandırmak istedim uyanmadı. Şimdi de kalkmış bana laf sayıyor ‘ağza bak ağza’ diyor. Herhalde uyku sersemliğinden böyle konuşuyor. Buna uymayayım “ demiş ve otobüsten inmişti.
Trabzonlu Mıstık, Ordu’da mola yerinde aynı birbirine benzeyen Çorum’a giden otobüse değil de, Trabzon’a giden otobüse binmişti...
Herkes Mersin’e giderken bizim Mıstık her zaman olduğu gibi tersine yani geldiği yere Trabzon’a dönmüştü.
Kankası Çorumlu Şükküş’ün “Çorum’a gelirsen ancak “ Anılardan Öykülere Engelsiz Yürekler “ kitabımı imzalayıp beleş verebilirim dediği kitaba da kavuşamadığı gibi “ Kışın yediği Trabzon hurmalarının tırmaladığı karın ağrısının sancısı otobüsten inerken artıkça artmıştı. Deli danalar gibi kıvranıp duruyordu.
Trabzonlu Mıstık, iki eliyle karnını tuta tuta otobüsten indiğinde karşısında otobüsün takozunu eline almış kendisini büyük bir sabırsızlıkla bekleyen muavini görmüş. Muavin “ Sen bana ağza bak ağza demekle ne söylemek istedin?“ demiş ve takozu sallamış.
Trabzonlu Mıstık, Muavinin takozu salladığını görür görmez yere ani bir hareketle eğilmiş. Muavin’in elindeki takoz kıl payı Mıstığın saçlarını sıyırıp geçmiş. Mıstık hamleyi savuşturmuş. Muavin çok süratli takozu salladığından hızını alamamış yarım daire çizerek arkasını Mıstığa doğru dönmüş.
Mıstık fırsat bu fırsat deyip; “ Ya Allah. Bismillah Allahuekber “ nidası ile yaradana sığınıp tepiği Muavinin poposuna vurmuş. Muavin balıklamasına kenarda su birikintisinin içine boylu boyunca uzanmış. O sırada çevrede yolcular yetişmiş. Bir kısmı her tarafı ıslanmış muavini tutarken iri yarı biri arkadan iki eliyle , Mıstığın “ Kışın yediği hurmaların, tırmaladığı ve şişirdiği karnını öyle bir sıkmış ki sormayın. Mıstığın karnına yapılan bu ani ve şiddetli baskının ardından ortalığa kötü bir gaz kokusu yayılmış. Kavgayı ayırmaya çalışanlar bu kokudan dolayı neye uğradıklarını anlamamışlar.
Trabzonlu Mıstığın arkasından kavrayıp tutan adam : “ Arkadaşlar burada acaip bir doğalgaz kaçağı var. Sakın sigara içmek için çakmak makmak yakmasın. Biri 187 doğalgaz kaçağı var diye ihbarda bulunsun biri de 155 polis imdatı arasın” demiş.
Trabzonlu Mıstık, şişmiş karnına yapılan müdahale ile istemeden çıkarmış olduğu gaz sonucu çok rahatlamıştı. Karın ağrısı ne kalmamıştı. Bir haftadır çektiğini bir Allah biliyordu bir de kendi. Sırf bunun için kankası Çorumlu Şükküş’ün yanına gidecekti, leblebi tozu ve içeceği su ile karın ağrısının sorununu askerde olduğu gibi çözecekti. Maalesef mola yerinde yanlış otobüse binip tekrar Trabzon’a gelmiş, muavinle kavgaya tutuşmuştu ama büyük bir dertten kurtulmuş, çok rahatlamıştı.
Kendisini sıkarak rahatlatan iri yarı adama boynunu hafif çevirip “ Hemşerim sana teşekkür ederim. Beni büyük bir sıkıntıdan kurtardın. Burada doğalgaz kaçağı maçağı yok. Duyduğun koku benden kaynaklandı. Ellerini karnımdan çeker misin?” demiş. Adam Mıstığı serbest bırakmış ve tekrar seslenmiş:
“ Arkadaşlar, buradaki kokunun nereden kaynaklandığını öğrendim. Koku doğalgaz kaçağı değil. 187 doğalgaz kaçağı ihbar hattına ihbarda bulunduysanız tekrar arayıp İhbarı iptal ettirin. Boşa gelmesin” der demez; uzaktan itfaiyenin siren sesleri duyulmuş. Ardından da polis ekiplerinin tepelerinde mavi lambaların ışıltılarını yakarak siren sesleri ile olay mahalline geldikleri görülmüş.
Doğalgaz Kaçağına bakan ekip ile itfaiye terminale çok yakın olduğundan ihbarı alır almaz hareket etmişler. Polisler de terminalin içindeki görev yapan ekipmiş.
Trabzonlu Mıstık, arkasındaki iri yarı adamın kollarından kurtulur kurtulmaz iki-üç metre uzaklıkta kendisine takoz ile vurmak isteyen muavinin üzerine tekrar saldırmış ama kavgayı ayırmaya gelenler hemen önüne geçmişler. Mıstık karın ağrısından kurtulmanın rahatlığıyla sağ elini muavine sallayarak “ Sen bana nasıl takoz sallarsın. Sen kim oluyorsun. Ben adama koydum mu işte öyle iki metre uzatırım. “ diyerek, kalabalığı da görünce yağmış gürlemiş.
İnsanlar “ Hacı sabır, hacı sabır” diye Trabzonlu Mıstığı sakinleştirmişler. Muavin ise neye uğradığını anlamamış, ıslanmış üstünü başını eliyle silkelerken, çetin bir çeviz ile karşılaştığını anlamış, süt dökmüş kedi gibi hiç seslenmemiş.
Polisler kalabalığı yararak Trabzonlu Mıstığın yanına gelmişler. Mıstık polislerin geldiğini görünce daha fazla bağırmaya başlamış. Polis memurlarından biri “ Hacım, bi susar mısın? Şimdi bize tane tane olayı anlat. Eğer bu şekilde bağırmaya devam edersen karakola götürmek zorunda kalacağım. “ demiş.
Trabzonlu Mıstık, polisin uyarısı ile biraz sakinleşince olayı anlatmış. Muavine dönmüş ona da “olay nasıl oldu demiş” . Muavinde Trabzonlu Mıstığın anlattığı şekilde ifade etmiş. O sırada itfaiye ekibi ve Doğalgaz Ekibi ile birlikte sirenlerini çalarak kalabalığın yanına gelmişler.
İtfaiye arabasından alel acele inen görevli memurlar hortumları çıkarmaya yönelirken, kalabalık arasından doğalgaz kaçağı İhbarı yapan şahıs İtfaiye Ekibi Amirinin yanına giderek, gaz kaçağının doğalgazdan kaynaklanmadığını, bir arkadaşının rahatsızlığından dolayı çevreye istenmeden yayılan bir kokudan olduğunu söylemiş.
İtfaiye Ekibi Amiri çok sinirlenmiş .” Arkadaşım, olur olmaz böyle ihbarda bulunmayın. Bu tür ihbarlardan biz işimizi yapamıyoruz. Şu anda başka bir yerde bir doğalgaz kaçağı olsa , oraya müdahale edemeyecektik. “ demiş.
Doğalgaz kaçağı ihbarı yapan şahıs özür dilemiş. “ Kusura bakmayın amirim. Biz itfaiye ekinini aramadık. 187’yi aradık. Herhalde onlarda sizi aramış. İsterseniz Amirim gelin kavga yerindeki kokuyu birde siz koklayın. Aynı doğalgaz kokusu gibi bir koku duyunca korktuk. Bakın Doğalgaz Ekibi de gelmiş ölçüm yapıyor. Gidip onlara da durumu izah edeyim. Boşa ölçüm yapmasınlar “ demiş ve Doğalgaz ölçümü yapan ekinin yanına gitmiş. Onlara da durumu anlatmış.
Doğalgaz kaçağı ekibi zaten o sırada ölçümlerini yapmışlar. Gerçekten de orada bir doğalgaz kaçağı olduğunu tespit etmişler. Ekip başı kalabalığa seslenerek “ Arkadaşlar acil olarak burayı boşaltın. Aşırı miktarda doğalgaz kaçağı var. Kimse sigara içmek için çakmağı yakmasın. Polis memur arkadaşlar bize yardımcı olun “ demişler ve doğalgaz kaçağının bulunduğu yere kırmızı bir şerit çekerek emniyete almışlar.
İki polis kalabalığı uzaklaştırırken iki poliste Trabzonlu Mıstığı ve muavininin kolundan tutarak karakola götürmek için doblo marka araçlarına bindirmişler...
Trabzonlu Mıstığın , muavinle kavgasında, ayırmaya çalışan iri yarı hemşerisinin karnını sıkmadından dolayı istenmeyen insanı rahatsız edici gaz kaçırması, Trabzon terminalindeki gerçek doğalgaz kaçağının tespit edilmesi, olabilecek büyük bir felaketi önlemişti...
Trabzonlulular yesin içsinler Trabzonlu Mıstığın karın ağrısına dua etsinler. Yoksa doğalgaz kaçağının yanında bir sigara içilse idi terminal havaya uçabilirdi.
Mıstığın karnını şişiren ve tırmalayan kışın yediği hurmalar işe yaramış, Trabzonluları feci bir felaketten kurtarmıştı.
Hey gurban olduğum Allah’ım; Trabzonlu Mıstığın istemeden gayri ihtiyari çıkardığı hava (doğal gaz) bile yeri geldiğinde işe yarıyor... Hikmetinden sual sorulmaz.
Kankası Trabzonlu Mıstığın başından bu olaylar geçerken Çorumlu Şükküş’te sabaha kadar Çorum Terminalinde Kankam gelecek diye boştan yere beklemiş...
Not: Bu hikaye sabah namazından sonra yazıldı. Sabahın yüzü gözü hürmetine Trabzon Terminalindeki doğalgaz kaçağı patlamadı.