sukrubilgili - MAKALELER-ANILARIM
GÜL AĞACI DEĞİLEM
GÜL AĞACI DEĞİLEM !..
İlkokulu İlçem Alaca Dumlupınar İlkokulunda okudum. Birinci ve ikinci sınıfta öğretmenimiz Nesimi Kamış, üçüncü sınıfta Halil İbrahim Yurtsever, dördüncü ve beşinci sınıfta da Ahmet Sağlam( Topaloğlu) idi. 
Bu öğretmenlerin içinde sadece birini yıllar sonra 1985-1986 yıllarında Ankara Keçiören Çiçekli Pazarı’nda gezerken karşımda görünce çok şaşırmıştım. Hocamın ellerinden öpüp kendimi tanıtmıştım. Tabii aradan onbeş yıl geçtiği için hocamız beni hatırlayamadı. Pekiyi derece ile geçen parlak bir bir öğrenci olmadığımdan beni hatırlamaması normaldi. Herhalde aklımda kaldığı kadarı ile O da benim gibi Ankara’ya taşınmıştı.  Bankada çalıştığımı söyleyince çok mutlu olmuştu. 
Ahmet Sağlam Hocamızın saçları çok dik ve kıvırcıktı; sanki saçları başında bir sepet gibi duruyordu. Bu saçlarından dolayı mı yoksa bize ceza verdiğinde dişlerini sıkar, bir elini çenemize koyar öbür eliyle yaptığı yumruk ile tepemize vurduğundan dolayı mı bizler “ Papaz “ lakabını yakıştırmıştık hocamıza. Yani bizim kelleler çekiş ile örs arasında dövülen demir gibi idi.
Ahmet Hocamız da, sınıfımızda dört tane Osman’ın her birine birer lakap takmıştı; Osman Pekdemir’e “Sülün Osman”, rahmetli Osman Sığırtmaç’a ( daha sonra Müezzinoğlu oldu) “Hazreti Osman”, rahmetli Osman Ersan’a “Mashar Osman” , Osman Coşkun’a da bir lakap takmıştı ama şu anda onu hatırlayamadım.  Belki de de biz de bundan dolayı hocamıza  “ Papaz” diyorduk. Genel de Osman’ları aynı anda sözlüye kaldıracağı zaman başlardı: “ Sülün Osman”, “Mashar Osman”, “ Hazreti Osman “ hadi dördünüz de tahtaya derdi.
Tüm ilkokul öğretmenlerim ve arkadaşlarım yaşıyorlarsa sağlık ve sıhhatler diliyorum. Ölenlere de Allah rahmet etsin, mekanları cennet olsun. 
Bu sabah bahçemde gülleri derlerken dördüncü ve beşinci sınıfta iken sınıfımızda Asuman Dedekargınoğlu  adında bir kız arkadaşımız vardı; o devamlı Ahmet hocamız “ Asuman bir türkü söyle dediğinde” Gül ağacı değilem” diye bir türküyü hemen söylerdi. 
Ben de bu sabah gülleri dalından koparırken hem ilkokul öğretmenlerimi, ilkokulda beraber okuduğumuz arkadaşlarımı ve özellikle Asuman arkadaşımızın söylediği aşağıdaki türküyü hatırladım... İşte o türkünün sözleri..
Gül ağacı değilim
Her gelene eğilem
Çek elini elimden
Men sevgilin değilem
Nice bile arzeyleyem
Kızıl gülem men
Nice bile arzeyleyem
Kızıl gülem men
Kollarını sar boynuma
Sevgilinem men
Kollarını sar boynuma
Sevgilinem men
Elimde eli yârim
Olmuşum deli yârim
Bu günüm böyle geçti
Sabâhı geli yârim
Bu günüm böyle geçti
Sabâhı geli yârim
Nice bile arzeyleyem
Kızıl gülem men
Nice bile arzeyleyem
Kızıl gülem men
Kollarını sar boynuma
Sevgilinem men
Kollarını sar boynuma
Sevgilinem men
Kollarını sar boynuma
Sevgilinem men
Kollarını sar boynuma
Sevgilinem men
Kaynak: Musixmatch
Besteciler: Anonim
Not: Hatırladığım kadarıyla sınıfımızdaki öğrenciler: Şükrü Bilgili, Savaş Bendez, Osman Bekdemir, Osman Coşkun, Merhum Osman Müezzinoğlu, Merhum Osman Ersan, Uğur Öksüm, Saliha Celep Yilmaz, Asuman Dedekargınoğlu, Sururi Tosun, Şakir Güzel, Arslan Sağancı, Zekine Kılıç, Melahat Kılıç, Halit Olgun, Halis Demirel, Ayhan Şimşek, Merhum Nihat Özyurt, Kezban Karakoca, Tuğrul Özcan, Rasim Daşdan, M. Hulusi Kaşıkçı, Ali Başoğlu, Tülay Karayel, İlhan Kaya, Etem Şimşek, İsmet Gümüş, Alaattin Avşar, Ali Erbaktaş, Mustafa Şahin, Merhum Hamit Yaşar, Adnan Özbaş, Kadriye Çırçır, Necati Kurtoğlu, Emine Gül, Erol Demirel, Hacer Ardahanlı, Aziz Uyar, Zeki Kayra, Hüseyin Erol
Whatsapp'ta Paylaş