“BİR ASIR ( YÜZ YIL)  ÖMÜR NASIL GEÇTİ? “ DİYE GEÇMİŞE DALIP GİTMİŞ ANACIĞIM...

Anacığımın, nüfus cüzdanında doğum tarihi  1925. Bu tarih doğru ise ( biraz şüpheliyim çünkü benim doğum tarihim bile doğru yazdırılmamış) anacığım doksan altı yaşında. Dayıma göre  anacığım yüz yaşını geçmiş; yani bir asırlık çınar...

Anacığımın bir asırlık ömrüne neler neler sığmamış ki... Hayat hikayesi tam bir roman. Allah nasip ederse hayatını yazmaya başladım... Bakalım tamamlamak nasip olacak mı?

Cumhuriyetimizin kurulalı henüz iki yıl olduğu yoksulluğun, kıtlığın hüküm sürdüğü o yıllarda doğan; köyün en zengin köklü ailelerinden “ Seçer” sülalesine mensup olmasına rağmen, varlık içinde yaşamayı bırakıp çok fakir nişanlısına kaçan; mısır çalalasından yapılan bir hasır ile kurulan yuvada, yedisi ölümle neticelenen,   yedisini de fakirlik içinde büyütüp evlendiren; yaşayan bu evlatlarının içinden en çok sevdiği ilk göz ağrısı Kıbrıs Gazisi Satılmış ile beşinci evladı Yusuf’u ve eşini toprağa gömen anacığım,  elini çenesine koymuş :” Bir asırlık ömrüm nasıl geçti” diye geçmişe dalıp gitmiş. 

Rabbim, hiçbir kulunu sahipsiz, kimsesiz, bırakmasın, ele avuca düşürmesin...

Anacığımı da sağlıklı sıhhatli evlatlarının kanatları altında yaşamayı nasip etsin..,

Amin...