BAHÇEMİZİ PENCEREDEN TEMAŞA...
Bugün sabaha karşı ığıl ığıl yağmur yağdı; doğduğum, çocukluğumun ve gençliğimin geçtiği güzel şirin Alaca’ma...
Gogol amcadan hava durumunu takip ettiğimden bir haftadır bahçemi sulamamıştım. Hatta dün akşama doğru susuz kalan güllerimi sulayayım dedim; sonra da vazgeçmiştim. İyi ki sulamamışım. Maşallah yağan yağmur sayesinde gerek güllerim gerekse bahçeye ektiğim kabaklar, mısırlar, domatesler, biberler, fasulyeler, bamyalar, çilekler ve meyve ağaçları bugün bayram etti.
Bana da gün doğdu; iki haftadır ot yola yola anam ağlamıştı; bu vesile ile bugün dinlendim, kitap okudum, anacığımla başbaşa kalıp sohbet ettim. Rahmetli Barış Manço’nun Erkin Koray’a ait “ Yağmur” şarkısını dinledim.(1) Şarkının sözleri çok güzeldi:
“Yağmurun sesine bak
Aşka davet ediyor
Cama vuran her damla
Beni harap ediyor
Bu yağmur seni benden
Alıp götüren yağmur
Aşkımızı sel gibi
Silip süpüren yağmur
Her damlada ah ettim
Hayatıma kahrettim
O kadar üzgünüm ki
Seni nasıl kaybettim
Ne zaman kapım çalsa
Sen geldin sanıyorum
Korkarım ki aşkımı
Boşyere arıyorum
Yine yağmur yağacak
Beni benden alacak
En acı ızdırabın
Deryasına salacak
Her damlada ah ettim
Hayatıma kahrettim
O kadar üzgünüm ki
Seni nasıl kaybettim”
Şarkı bitince yağmur da hafiflemişti. Pencereyi açtım. Bahçemize ve rahmetli babamın ıvır-zıvır eşyaları, odunları, tezekleri, kömürleri koyduğu ve benim de bir kenarına tandır, ocak yaptığım “ örtme” ile bahçeye bir göz attım: Evimizin çatısının çıkıntılarından damla damla yağmur taneleri düşüyordu. Örtmenin üzerindeki eski tuğlalar ıslanmış, bahçedeki bitkiler sabahtan beri içtikleri suların aşkıyla dikleşmiş, yeşil renkleriyle adeta bayram ediyorlardı...
Ben pencereden bahçemizi temaşa ederken, televizyonlarda Karadeniz’in kuzeyindeki Kastamonu’da ise dünden itibaren devam eden yağmurların neden olduğu sel felaketini canlı olarak yayımlıyorlardı.
Rabbim, bizlere hayırlı bereketli yağmurlar ver. Afatından bizleri koru...
((1)https://www.izlesene.com/video/baris-manco-yagmur/9637383