YAŞLANINCA KEDİLERE SAÇLARIMI DÜZELTTİRİYORUM!..

Kızım Büşra Bilgili Karaslan bugün kedisini getirdi. Çıtır adını verdiği kedisi tepemin arkasına çıktı:

“DEDECİĞİM BAŞINI YALAYABİLİR MİYİM?” dedi. Ben de:

“ BUYUR EVLADIM. KELLE SENİN!..” dedim.

Lüle lüle saçlarımı çok güzel sağa sola yatırdı... 

Çocukluğumda saçlarım geriye yatsın diye önce tuzlardım; sonra da ahırımızdaki danaya yalatırdım... Dana, saçlarımdaki tuzları yalarken öne doğru yatmış saçlarımı da geriye doğru çok güzel yatırırdı. Ben de genç kızlara geriye yatmış saçlarımla hava atardım. 

Yaşlanınca hani derlerler ya ; “ Kurt kocayınca köpeğin oyuncağı olur” . Biz de şimdi yaşlandık;  kızımızın kedisinin oyuncağı olduk. Lüle lüle saçlarımdan eser kalmasa da tepede, sağda solda birkaç tane ayva tüylerini; Çıtır büyük bir itina “ Şu sazıma bir düzen ver” misali yaladı ve sigortalı saçlarıma bir çeki düzen verdi...

“Teşekkür ederim Çıtır!.. Ara sıra gel de on bir on bir maç yapan saçlarımı düzelt” dedim. O da gülümseyerek: “ Olur dedeciğim. Yalnız beni sevmeyen şu  karın var ya; eve beni kabul etmiyor” dedi...

“ Çıtır sen onu boş ver. Ben dedemin medikür  ve pedikürünü yapmaya geldim de, kabul eder. O benim yakışıklı olmamı, saçlarımın dağınık olmaması istiyor. Öyle söylersen ebenin gıgı çıkmaz“ dedim. 

Böylece Çıtır İle mukavele imzaladık. Ayda bir ziyaretime gelecek benim saçlarımın bakımını yapacak...