sukrubilgili - MAKALELER-ANILARIM
HELALLİK YAZIM-MÜSLÜMANLARIN İLİŞKİLERDE DİKKAT ETMESİ GEREKEN HIUSUSLARHelallik
MÜSLÜMANLARIN İLİŞKİLERDE DİKKAT ETMELERİ GEREKEN DURUMLAR VE HELALLİK YAZIM!   
Sevgili Dostlarım, aşağıda Peygamberimizin üç tane hadisini sabah okuyunca, şöyle geriye yaslandım.  Sanal Alemde yani Sosyal Medya’da birbirimizi eften püften nedenlerden dolayı kırıyoruz, hakaret ediyoruz, küsüyoruz, engelliyoruz, arkadaşlıktan çıkarıyoruz.  
Oturdum bir “ HELALLİK” yazısı yazdım. Hadislerden sonra lütfen yazımı sonuna kadar okuyun.
1723-) Enes b. Malik (r.a.)’dan. Rasulüllah (s.a.v.): “ 
-Birbirinize kızmayınız.
-Birbirinize hasetlik yapmayınız. 
-Birbirinize arkanızı dönmeyiniz ( küsmeyiniz.) 
Ey Allah’ın kulları kardeş olunuz. Hiçbir Müslüman’a üç günden fazla kardeşine küsmesi helal olmaz.” buyurmuştur.
1724-) Ebü Eyyüb el-Ensari (r.a.)’dan. Rasulüllah (s.a.v.) : Bir kimsenin kardeşine üç günden fazla küs durması helal olmaz. Bu iki kişi karşılaşır, birisi yüzünü şu tarafa öbürüsü de bu tarafa döndürür ama bunların en iyisi selama başlayıp ( küslüğe son verendir) “ buyurmuştur.
1725-) Ebü Hureyre (r.a.)’dan. Rasulüllah (s.a.v) :” 
-Zandan sakınınız. Çünkü zan sözün en yalanıdır. 
-Kulak hırsızlığı yapmayınız. 
-Gizli mahrem konuları incelemeyiniz.
-Almayacağınız malın fiyatını artırmayınız.
-Birbirinize hasetlik yapmayınız.
-Birbirinize kızmayınız.
-Birbirinize sırt çevirmeyiniz.
Ey Allah’ın kulları kardeş olunuz.” buyurmuştur.”(1)
HELALLİK İSTİYORUM TÜM ARKADAŞLARIMDAN VE DOSTLARIMDAN 
Maalesef (kendimde başta olmak üzere) peygamberimizin dediği gibi sanal alemde olsun gerçek alemde olsun KARDEŞ” olamıyoruz.
Gerçek olmayan yalancı “Sanal Alem”de yani “Sosyal Medya”da( Facebook, Whatsap, Twitter,İnstagram ) meydanı boş bulduğumuzdan, arenalarda savaşan gladyatörler gibi, yel değirmenlerine savaş açan Donkişot  sahte kahramanlar gibi cep telefonu elimizde veya bilgisayarın önünde klavye kahramanlığı  yapıyoruz. 
Bu sahte klavye kahramanlıklarında bazen öyle oluyor ki bizim gibi düşünmeyen, bizim tuttuğumuz siyasi partiyi tutmayan, ona saldıran  en yakın arkadaşımızı, dostumuzu kırıyoruz, üzüyoruz, engelliyoruz ya da tamamen bağları koparıp arkadaşlıktan çıkarıyoruz. Selamı sabahı kesiyoruz. Özellikle bu siyasi tartışmalarda tavan yapıyor...
Sosyal medyayı aktif kullanan şahsımda siyasi paylaşımlarımdan dolayı olumlu olumsuz eleştiriler aldım hatta kendini bilmez bazı fanatikler tarafından  hakaretlere maruz kaldım. 
Şahsıma hakaret edilmediği müddetçe olumsuz eleştirilere dilimin döndüğü , bilgimin ve kültürümün elverdiği ölçüde cevaplar vermeye çalıştım. Seviyeli yapılan karşılıklı yorumlardan çok faydalandım. Bilgim ve kültürüm arttı. Bu vesileyle eksiklerimi tamamladım. Ama olaylara at gözlüğü ile bakan birçok insanla hiç anlaşamadım. Yapılan bu tartışmaları biraz daha ileri götürdüğümüz de hakarete tırmandığını gördüm. Nihayetinde ya onlar beni engellediler ya da ben onları. 
Genelde çok samimi olduğum, sevdiğim arkadaşlarım, yaptığım yorumlara cevap vermek yerine  er meydandan kaçarak beni engellediler ve arkadaşlıktan çıkardılar; sırf gönlümde tuttuğum bir siyasi partiyi ve ittifakı  destekledim diye...
İnanır mısınız yaptığımız bu boş, sığ tartışma neticesinde hiç kimse kimseyi fikrinden, zikrinden döndüremedi. 
Hani derler ya “ İmam bildiğini okur” diye. Herkes bildiğini okudu. Olan arkadaşlık, kardeşlik ve dostluğa oldu. Bir kristal cam kavonoz gibi dağılıp gitti. Toplaya bilirsen topla. Camları birbirine yapıştırıp yeniden kavonaz yapabilirsen yap. 
Bu mümkün mü?
Dün Facebook’ta yeni arkadaş olduğum değerli “Hikaye Anlatıcılığı ve Yazarlık Kurs” Hocam  Etem Göktürk Bey aradı. Aşağıda paylaştığım ve yazdığım sözleri beğenmediğini, bu tür paylaşım yapmasan çok iyi olur”deyip kulağımı çekti.  Alaca Dernek Başkanımız Adnan abi de paylaşım yaptığım bu sözlerin altına şöyle bir yorum yazmıştı: “Kelâm-ı kibar olmamış , kelâm-ı kaba olmuş !” diye. 
Aşağıdaki yazdığım cümleme şu sebep olmuştu: Bir siyasi parti başkanı bayanın grup toplasında ağzından kötü bir söz çıkmıştı. Ben de bir bayana bu tür sözler yakışmıyor diye aşağıdaki paylaşımımı yapmıştım. “Ele vermişim talkını kendim yutmuşum salkımı.” Demek ki kendi kendimi vezir değil rezil etmişim. 
Şimdi bu cümleleri okuyalım.
“LAF REZİL DE EDER VEZİR DE!..
“Ağızdan çıkan laf mermi gibidir;hedefe de gider kenefe de!..“ 
Şükrü Bilgili
LAF REZİL DE EDER VEZİR DE!
“Ağzını açmadan önce söyleyeceğin lafın hedefe mi yoksa kenefe mi gideceğini düşün!”
Gördünüz mü dostlarım. “Öfkeyle kalkan zararla oturur “diye atalarımız boşa dememiş. Öfke anında hiçbir şey yapmamak, yazmamak, bir müddet sakinleşip beklemek gerekmiş...
Yukarıda lafın nereye gideceğini düşünmeden bir siyasi parti liderinin kötü sözünü eleştireyim derken “ hedef” kelimesine, sırf kafiye olsun diye ağzıma alamayacağım “ kenef “ kelimesinin çok kötü anlaşılabileceğini düşünmeden sallamış yazmışım. Bu yüzden çok üzgünüm; başta beni uyaran Etem Hocamdan , Alaca Dernek başkanımız Adnan abiden ve tüm takipçilerimden özür diliyorum.
Geriye döndüm şöyle bir baktım. Allah aşkına biz neyin mücadelesini veriyoruz. Yaşımız gelmiş altmış beş yaşına.  Bir ayağımız çukurda. Bugün varız yarın yokuz. 
Peygamberimizin yukarıdaki üç Hadisini okuduktan sonra bu Yalancı Sanal Alem’de yani Sosyal Medya’da hiçbir kimse ile tartışmayacağım, hiçbir kimseye cevap vermeyeceğim. Mümkün olduğu müddetçe siyasi paylaşımlar yapmayacağım.  
Yine bir ay önce Artvin Erkek Öğretmen Okulundan  Orhan Akyazı Arkadaşım “ Şükrü senden bir helallik yazı yazmanı bekliyorum” demişti. Onu da  bir şaka olsun diye söylediğim bir sözden dolayı kırmıştım. Özür dilemiştim arkasından ama bana hala gönül koyduğunun farkındayım. 
İşte  Orhan Akyazı arkadaşımın “Helallik yazısı yaz” dediği gün bugünmüş. Bu yazımı bir helallik yazısı olarak  kabul buyurun. 
Bugüne kadar bilerek veya bilmeyerek üzdüğüm, kırdığım tüm arkadaşlarımdan , gönül dostlarımdan özür diliyor ve helallik istiyorum. 
“Hakkınızı helal edin”
Ben hakkımı herkese helal ediyorum. Bilmeden üzdüğüm, kırdığım arkadaşlarımda helal ederlerse çok memnun olurum.
Peygamberimizin dediği gibi 
-Birbirimize kızmayalım.
-Birbirimize hasetlik yapmayalım.
-Birbirimize arkamızı dönmeyelim, küsmeyelim.
-Kardeş olalım
-üç günden fazla küs olmayalım”
Kalın sağlıcakla. 
Aslında bu dünyada “Baki kalan kubbede hoş bir seda bırakmak “ gerek. Gerisi boş.
(1) KAYNAK: Muhammed Fuad Abdulbaki Tertibi, Muttefekun Aleyh Hadisler, İslam’ın İki Büyük Bilgesi Buhari ve Müslim’in İttifak Ettikleri Hadisler, Yanişafak Kültür Armağanı, s.686
Whatsapp'ta Paylaş