sukrubilgili - MAKALELER-ANILARIM
ÜZÜMLERİ ÇALAN TİLKİYİ YAKALADIM
ÜZÜMLERİMİZİ ÇALAN TİLKİYİ YAKALADIM
Bu sene asma çubuğumuzda çok güzel üzümlerimiz var. Asma çubuğunun bir kısmı bahçemizin kuzey yamacındaki yola sarkmış durumda ve bu dallarda da yedi sekiz salkım üzüm sarkmış, görünür durumda. Ana caddeden geçenler hafif eğilip baksalar bu üzümleri rahat görebilir, canı çekerse gelip kopartabilirler.
Birkaç gündür bu sarkan üzümler eksilmeye başladı. Kendi kendime dedim ki ” Yoldan geçenler alıp yiyorlar. Gerçekten de canı çekip yiyenlere helal olsun.” dedim. 
Ben bahçede çok hızlı bir tempo ile çalışırken, Anacığımın birkaç gündür sabah kalkar kalkmaz, sokağa sarkan üzümlerin olduğu yere gittiğini gördüm. Dönüş sonrası da bir köşeye oturup bir şeyler yediğini hissettim. 
Bacım Fatma, dün sabah kahvaltısında “ Abi annemin elinde bir salkım üzüm gördüm. Acaba nereden almış?” dedi. Ben de “ Bacım, sokağa sarkan asmalarda üzüm vardı. Birkaç gündür salkımlar eksiliyor. Annem oradan alıyordur.” dedim. Anacığıma döndüm: “ Anacığım, bizim üzümlere iki ayaklı tilki dadanmış. Üzümlerimizi yiyormuş. Gördün mü?” dedim.
Bir asır ömür sürmüş Anacığım: “ Men kaydan köreyim. Üzümleri çalan tilkini.” ( Ben nereden göreyim. Üzümleri çalan tilkiyi.” dedi. 
Alzaymır hastalığı olan anacığım bir saniye önce söylediği bir şeyi unutuyor ve onu sürekli tekrarlıyor. Geçmişi çok iyi hatırlıyor ama bir saniye önce yaptığı veya söylediği bir şeyi hatırlamıyor.  Anacığımın yüzüne bakarak; “ Ana, ben üzümlerimizi çalan iki ayaklı tilkiyi yakalayacağım.” dedim ve bana anacığım gülerek;
“ Sen nasıl yakalayacaksın tilkiyi?”  diye bana karşılık verdi.
Bu sabah dünden  havlumuzun içindeki briket duvarda kalan kısmı kireç ile badana yapıyordum. Anacığım iki katlı ahşap evimizin merdivenlerinden yavaş yavaş indi.  Doğru sarkan üzümlerin bulunduğu sokağa doğru gitti. Biraz sonra havluya girdi. Ben de O’na doğru yürümeye başladım. Kilit taş döşediğim kaldırımın ortasında karşılaştık. Annemin sol eli arkada duruyordu. Sanki elinde bir şey saklıyordu.
“ Anne, arkandaki sol elini açar mısın? dedim. Annem utana sıkıla elini açtı. Abo bir de ne göreyim , anacığımın avucunda; küçük bir salkım üzüm var. “ Anacığım, bu üzümü nereden çaldın? Gel bana göster .” dedim.
Anacığımın koluna girdim. Yavaş yavaş yürüyüp sokağa çıktık. Bana yola sarkan üzümleri gösterdi, “ İşte buradan alıyorum,” dedi, daldaki büyük bir salkım üzümün tanelerini yemeye başladı. Ben hemen anacığımın tutup yediği salkım üzümü koparıp eline verdim...Annem yemeye başladı. “ Anne, yıkayalım da ondan sonra ye !..“ deyip, kahvaltı hazırlayan bacım Fatma ‘nın kurduğu sofraya geldik.
Fatma bacıma “ Bacım, bir kaç gündür seninle konuşuyorduk; yola sarkan üzümler hakkında. Bak şu anda ben üzümlerimizi çalan tilkiyi yakaladım, hemi de iki ayaklı, onu getiriyorum. “ dedim
Koluna girdiğim anacığım elindeki salkım üzümü yemeye devam ediyordu. Bacım Fatma, anacığımın üzüm yeyişine  ve benim “ iki ayaklı tilkiyi yakaladım” sözlerime çok güldü.
Whatsapp'ta Paylaş