7.) BOŞ BEŞİK, SON BEŞİK VE SON GÜL’ÜN HİKAYESİ DEVAMI: NİNNİ
Bacım Songül’e bahçemizin bir köşesinde, şu anda boş olan Aslan abimin oturduğu ahşap evin çatısında bulduğum ve bebekken yattığı, mışıl mışıl uyuduğu beşiğin hikayesine, annemin babama nişanlı iken kaçışını anlatarak başlamıştım. Herhalde hikaye biraz uzun olduğundan bir de baktım ki bacım Songül (Songül Güler) dünden uyumuş. Uyandırmak için birkaç kez elimle omzuna dokundum. Hiç niyeti yoktu uyanmaya. O anda aklıma ninni söylemek geldi. Dilimin döndü kadar şu ninniyi söyledim:
“Bebeğin beşiği çamdan
Yuvarlandı düştü damdan
Bey babası gelir Şam'dan
Nenni nenni
Nenni bebek oy
Çamlıbel'den çıktım yayan
Dayan ey dizlerim dayan
Kardeş atlı bacı yayan
Nenni nenni
Nenni bebek oy
Bebek beni del eyledi
Yaktı yıktı kül eyledi
Her kapıya kul eyledi
Nenni nenni
Nenni bebek oy”
Türküyü bitirdiğimde bacım Songül uyandı. İki eliyle gözlerini ovaladı; göz göze geldik. “Abi hani bana benim beşiğimi kimin aldığını anlatacaktın. Ama sen onun yerine anamın babama kaçışını anlattın. Benim beşiğin hikayesini anlattın mı? Uyumuşum. Anlattı isen tekrarlarsan sevinirim. Abi çok güzel söyledin ninni türküsünü. Çocukken beşiğimi sallarken bu ninniyi bana söyledin mi?”dedi.
“Bak bacım, henüz senin beşiği kimin aldığını anlatmadım. Şimdi hikayeye kaldığım yerden devam edeceğim. Eğer uyursan bir daha anlatmam. Sen beşikte iken ben on yaşında idim. O zamanlar biraz önce söylediğim ninniyi bilmiyordum. Aklımda kaldığı kadar seni beşikte uyuman için sallarken annemden duyduğum ‘Dandini dandini dastana” ninnisini tekrar eder dururdum. Uyumadığın zamanlarda da hırslanır , hızlı hızlı sallardım beşiğini. Bir de bakardım ki beşik devrilmiş. Sen de beşikle beraber kundağın içinde yan yatmış cıyak cıyak ağlardın!..” dedim.
“Abi, şu söylediğin ‘Dandini dandini dastana’ sözleri çok hoşuma gitti. Bu ninninin tamamını biliyor musun?”
“Bilmez olur muyum? “ dedim ve başladım söylemeye:
“Dandini dandini dastana
Danalar girmiş bostana
Kov bostancı danayı
Yemesin lahanayı
Eeee eee eee eee
Pişşş pişşş pişşş pişşş
Dandini dandini danslı bebek
Mini mini elleri kınalı bebek
Annesi babası çok sever
Uyurda büyür nazlı bebek
Eeee eee eee eee
Pişşş pişşş pişşş pişşş
Dandini dandini danadan
Bir ay doğmuş anadan
Kaçınmamış yaradan
Mevlam korusun nazardan
Eeee eee eee eee
Pişşş pişşş pişşş pişşş” (1)
Ya işte bu güzel ninni ile annem , ablam, abim ve ben seni büyüttük. Nasıl beğendin mi? Dandini dandini dastanayı!..”
“Evet abi çok güzel. Ağzına sağlık. Abi bir de Yörüklerin gelenek ve göreneklerini anlatan Tuğay Toksöz ile Fatma Girik’in oynadığı ‘Boş Beşik’ filmin sonunda söylenen ve beni çok etkileyen bir ninni vardı. Filim ve ninni benim çok hoşuma gitmişti .”
“Doğru söylüyorsun. Gençliğimde sinemada ben de seyretmiştim ‘Boş Beşik’ filmini. Çok güzel çevirmişlerdi. Hatta senin beşiği bulduğum günün ertesi günü sabah namazından sonra internetten filmi indirdim. Baştan sonuna kadar cep telefonumdan izledim. Çok duygulandım.”
“Abi , filimde hatırladığım kadarıyla Yörük Beyi aynı babam gibi sevdiği kızı babası vermeyince atının terkisine atıp kaçırıyor. Uzun bir süre çocukları olmuyor. Sonunda da bir erkek evlatları oluyor. Adını Murat koyuyorlar. Kervan yaylaya giderken bir kartal devenin üzerindeki beşikten bebeği pençeleri ile alıyor, yalçın kayalara götürüyor. Anası emzirmek için deveyi yere yatırdıklarında bebeğin tepelerinde uçan kartal tarafından kaçırıldığını anlıyor ve kayalara tırmanıyor. Kartal bebeği parçalayıp yerken anası kartala saldırıyor. Her ikisi de kayalardan uçuyorlar. Ardından da beni çok etkileyen ve ezberlediğim şu ninni ile filim sona eriyordu:
Nenni diye beledim.
Seni haktan diledim.
Ak kundaklara sardım.
Çam beşikte yatırdım.
Muradım nenni nenni
Murat benimle gidecek
Karama’ya binecek
Yüce dağları aşacak
Yeşil yaylaya varacak
Allı kilime sardım
Bebek oy aman aman bebek oy
Karama’ya koydum
Bebek oy nenni nenni bebek oy”(2)
“Bacım Songül, Türk anları yavrularını gördüğün gibi hep ninnilerle büyütürler. O masum, günahsız yavrular annelerin güzel nağmeleri ile mışıl mışıl uyurlar. Beşikte iken söylen o güzel ninniler çocukların hafızasının bir köşesinde saklanır. İnsanlar yaşlansa dahi bir ninni türküsü duysa hemen mırıldanırlar. Bak ben altmış beş yaşıma gelmeme rağmen ‘Dandini dandini dastanayı” unutmamışım.
Aslında senin anlattığın filimdeki gibi başta Yörüklerde olduğu gibi Türk Milleti’nin diğer boylarının herbirinde çok güzel ve anlamlı ninniler var. Bu konu araştırılmalı hatta üniversitelerde tez konusu olmalı. Belkide yazılmıştır ben bilmiyorum.
Biliyorsun biz Kırım Tatarıyız. Dedelerimiz Kırım’dan zorla göç ettirilmiş. Kırım Tatarlarında da ninni türküleri var. Bir Kırım Tatarı olan ve Kırım’a birlikte Kırım Derneğimiz aracılığı ile gittiğimiz bir gezide tanıştığım Serkan Sava’nın eşi öğretim üyesi Işılay Işıktaş Sava kardeşimizin ‘millifolklor.com” da yayımladığı ‘Kırım Tatar Ninnilerinde “Vatan Kırım” ve “Gök Bayrak” Kavramlarının İşlenmesi Makalesi”nde Kırım Tatarca ninnilerden bahsetmiş.”
“Abi, o makaledeki ninnilerden hoşuna giden birini de söylersen çok sevinirim” dedi Bacım Songül.
“Bacım, şu anda aklımda kalan yok. Dur gogul amcadan makaleyi bulup sana oradaki ninnilerden birini okuyayım” dedim ve makaleyi bulup bacıma aşağıdaki ninninin önce Tatarcasını sonra da Türkçesini okudum:
“NENİ
Ay-ya ay-ya ayneni,
Ay-ya ay-ya ayneni,
Menim balam bal tatır,
Yumşaq töşekte yatır,
Menim balam bal tatır,
Yumşaq töşekte yatır,
Ay-ya, ay-ya, ay-ya...
Yuqla-yuqla, bebiyim,
Yuqla, tatlı sabiyim.
Tatlı tüşler körersiñ,
Tezden öser büyürsiñ,
Tatlı tüşler körersiñ,
Tezden öser büyürsiñ,
Ay-ya, ay-ya, ay-ya...
Batır kibi yür, qozum,
Ana yurtuñ Qırımda.
Sensin canım ve kozüm,
Sensin menim yırımda.
Ay-ya ay-ya ay-ya...
NİNNİ
Ayya, ayya, ayneni...
Ayya, ayya, ayneni...
Benim yavrum bal tadar,
Yumuşak döşekte yatar,
Benim yavrum bal tadar,
Yumuşak döşekte yatar,
Ayya, ayya, ayya...
Uyu uyu bebeğim,
Uyu, tatlı küçüğüm.
Tatlı rüyalar görürsün,
Hemen yetişip büyürsün,
Tatlı rüyalar görürsün,
Hemen yetişip büyürsün,
Ayya, ayya, ayya...
Kahraman gibi yaşa, kuzum,
Ana yurdun Kırım’da.
Sensin canım ve gözüm,
Sensin benim şarkılarımda.
Ay-ya ay-ya ay-ya...
(Ayneni sayfa: 14)
Şakir SELİM “ (3)
“Abi Kırım Tatarca ninni de çok hoşuma gitti. Ağzına sağlık “ dedi bacım Songül. Ben de:
“Ninniler görünüşte bebekleri uyutmak, dinlendirmek, sakinleştirmek, pasif hale getirmek için söylense de aslında yeni doğan bebeğin anadili öğrenmesi açısından, anne ile iletişim kurmasında, düşünce, sosyal ve kişilik gelişiminin şekillenmesinde çok faydalı bir sözlü kültürümüzdür.
Ne ise biz gelelim şimdi kendi hikayemize yani senin ‘Boş Beşiği”ne... Ne diyorsun. Hazır mısın beni uyumadan dinlemeye? “
“Evet abi ben hazırım. Uyumayacağım ve seni can kulağı ile dinleyeceğim. Söz.” dedi bacım Songül. Ben de başladım kaldığımız yerden anlatma...
Devam edecek.,
(1) https://m.youtube.com/watch?v=8VW4boIGXXU
(2) https://m.youtube.com/watch?v=ti7ggIaP2ws
(3) https://www.millifolklor.com/PdfViewer.aspx?Sayi=96&Sayfa=257