TRABZONLU MISTIK (Mustafa Üçüncü)
İLE ÇORUMLU ŞÜKKÜŞ’ÜN ( Şükrü Bilgili)
MACERALARI
EFT İLE YATIR!.. YANİ (ELDEN-FADİME-TEMEL İLE YATIR)
Trabzonlu Mıstığın dedesi Üçüncüzade’den sayısını dahi tespit edemediği hanlar, hamamlar, kervansaraylar, binalar, arsalar, fındık tarlaları, çay bahçeleri ve bir de on dönüm arazi üzerine kurulmuş tarihi “ Üçüncüzade Kalesi” miras kalmış.
Mıstık bir anda Akçabat’ın en zenginlerinden, hatırı sayılır bir gayrimenkul ağası olmuş. “Mıstık Ağa aşağı , Mıstık Ağa yukarı” diye diye küçük ilçede bir anda yıldızı parlayı vermiş. Eniğünden cücüğünden onu tanımayan kalmamış. Ağalığın şöhreti, Trabzon dışına taşmış, ülkenin gündeminin ilk sıralarına oturmuş. Gerek yazılı basında gerek görsel ( sihirli kutuda) yayınlarda Mıstığın mirası günlerce yazılmış -çizilmiş, konuşulmuş; haberlerin ardı arkası bir türlü kesilmemiş.
Bu kadar çok değerli mirası kimi bulamazmış kimisi de Mıstık gibi bulur kıymetini bilemezmiş. Mıstık, dedesinden intikal eden mirasa sevinmeye sevinmiş ama her yıl belediyeye yüklü miktarda emlak vergisi ödemek çok zoruna gidiyormuş. İmkanı olsa bir kuruş vergi vermeyecekmiş ama bundan bir türlü kaçamıyormuş.
Çünkü mirası üzerine tapuda tescil eder etmez soluğu Akçabat Belediyesi’nde almış; mirasdan geçen tüm gayrimenkullerin beyannamelerini uyanıklık yaparak çok yüksek değerde göstermiş. O yıl yasa gereği vergi ödememiş. Ertesi yıl çok yüksek bir vergi tahakkuk etmiş. Ödemekte zorlanmış. Bu yüzden gayri menkullerin değerini yüksek göstermekten dolayı çok pişman olmuş ama iş işten geçmiş.
Mıstığın sıkıntısı sadece ödediği yüksek vergi değilmiş. Ayrıca, Akçabat Belediyesi ile de başı dertte imiş. “Mart ayı dert ayı “ derler ya; her yıl Mart ayı gelince Mıstık’ta bir telaş başlıyormuş; emlak vergisi her yılın mayıs ayında ödeniyormuş ama o maliyeye her yılın mart ayında kira gelir vergisi de ödediğinden; “Emlak Vergisi”sini de erkenden ödemek istiyormuş...
Geçen yıl bankadan yüklü bir miktarda para çekip, Akçabat Belediyesi’ne gitmiş. Belediye yeni bir yükleme programı yaptığından ; memur zihniyeti gereği “Mıstığa bugün git yarın gel” demişler. Mıstık’ta “git gel Konya altı saat” misali belediyeye gitmiş gelmiş; en sonunda da emlak vergisini yatırmayı başarmış. Bu sene de yine erkenden yatırayım deyip mart ayında Akçabat Belediyesi’ne Cuma günü gitmiş, memurlar “ ÜÇÜNCÜ(!..) gün gel yani Pazartesi gel” demişler.
Mıstık bakmış ki geçen seneke gibi Belediye elamanları şahsını yine oyalayacaklar; aklına maliye konusunda uzman, muhasebe-finansman dalında mastır yapmış, Merkez Bankası’ndan Müdür Yardımcılığından emekli , yazar asker arkadaşı Şükküş’ü aramış. Telefonda Akçabat Belediyesi’ne gittiğinde emlak vergisini yatıramadığını, belediye personelinin “ bugün git yarın gel, ÜÇÜNCÜ günde gel ” diye oyaladıklarını söylemiş.
Şükküş, arkadaşı Mıstığın emlak ve kira gelir vergisinin internet sisteminden yatırıldığını bilmediğini veya bu konuda haberi olmadığını anlamış. Mıstığa: “ Arkadaşım Mıstık, ben sana yardımcı olayım. Akçabat Belediyesi’ne gitmene gerek yok. Sen bana kimlik numaranı whatsaba yaz. Ödeyeceğin emlak vergisini de bana EFT ile gönder. Ben internet üzerinden senin emlak vergilerini ödeyeyim” demiş.
Mıstık, asker arkadaşı “Şükküş’e teşekkür” etmiş. Sonra da “ Arkadaşım, Allah senden razı olsun. Ne zaman sıkışsam Hızır gibi yetişiyorsun. Kimlik numaramı whatsap’tan yazayım da; ‘yatıracağım emlak vergisini EFT ile gönder’ dedin ya ; EFT ile para göndermek ne demek ben bunu bilmiyorum. Bana açıklar mısın?” demiş.
Çorumlu Şükküş, arkadaşı Mıstığın teknolojiden, bankacılık işlemlerinden bi habersiz olduğuna iyice kanaat getirmiş; “şuna ben bir numara çekeyim” demiş.
“Mıstık arkadaşım, ‘parayı EFT ile gönder dedim ya! ‘; bunun açılımı veya anlamı şu: EFT’ nin “E”si demek, “parayı elden gönder” demek; “ F” si, “Fadime ile gönder” ; “T” si de, “ Temel” ile gönder demek. Sana hangisi kolayına gelirse ister elden yani “E” ile , ister Fadime ile yani “F” ile istersen de öğretmen okulu arkadaşın “ Temel ( Temel Tütünci) ile yani “ T” ile gönder. Anladın mı? “ demiş.
Mıstık’ta :”Maşallah arkadaşım; açık, seçik bir şekilde anlattın; ben de EFT ile para gönderme olayını sayende çok iyi kavradım. Gidip Temel’i bulayım da parayı ona vereyim ; onun aracılığı ile sana göndereyim. Sen de beni şu emlak vergisi derdinden kurtar. Senin gibi bir asker arkadaşım olduğundan gurur duyuyorum “ demiş ve doğru Artvin Öğretmen okulunda okurken yıllardır arkadaşlık yaptığı Temel’in okuluna koşarak gitmiş.
TRABZONLU MISTIĞIN EMLAK VERGİSİ İLE YAZDIĞI FIKRA
Tarih: 19.3.2021
KADERİN CİLVESİ
Geçen yıl Mayıs ayıydı. Emlâk vergisi yatırmak için AKMHP'li Akçaabat belediyesine gittim. Mevcut program değiştirilip, yeni bir program alındığı için; iki program arasında eşleştirme tamamlanmadığından vergi yatıramadım ve birkaç gün sonra tekrar gitmek zorunda kaldım. Bu gün yine emlâk vergisi yatırmak için gittim. Ortalığı tenha görünce sıra yok diye sevindim. Vezneye gittim isim söyledim. "Sistem çalışmıyor, pazartesi gel" cevabını alınca bir la havle çekerek çıktım. Bu nasıl bir hizmet anlayışı ki; sadece sindirim sistemleri çalışıyor ama, vatandaşa hizmet veren sistemler çalışmıyor. AKMHP'li beledeyelerin hizmet anlayışı gösterişe dayanıyor. Bir kaç pankart, göz boyamaya dayanan bir iki yatırım, al sana hizmet. Saydırsan günah, saydırmasan sinir bozukluğu, ilaç alsan devlet hepsini ödemiyor. Vah vatandaşım vah!