sukrubilgili - BABAM, ANNEM VE AKRABALARIMIN HAYATI
O ÇİÇEK SULAYAN NASIRLI ELLERE GURBAN OLURUM!

O ÇİÇEK SULAYAN NASIRLI ELLERİNE GURBAN OLURUM ANACIĞIM !...

Bu sabah kalktığımda anacığımda arkamdan geldi. “ Anne , sabah hava serin. Güneş tam ısıtınca aşağı bahçeye inersin.” dedim. İki katlı ahşap evimizin merdivenlerinden indim. 

Tavuklarımın buğday ve arpasını alıp pinniğe gittim.Pinniğin  kapısını açıp tavukları bahçeye saldım. Civcivlerimin ve tavuklarının yemini verip, evimizin havlusuna geldiğimde; anacığım benim sözümü dinlememiş, aşağıya inmiş, eline beş litrelik bidon almış, çeşmeden su dolduruyor.

“ Anne, elinde bidona  doldurduğun suyu ne yapacaksın?” dedim. “ Çiçekleri sulayacağım.” dedi. 

Anacığım , yerlerini  benim hazırladığım bacım Songül’ün ve Fatma’nın merdivenin alt kısmına ve ön tarafına diktikleri çiçekleri sulayacak mı diye bakayım dedim ve izledim. 

Beş litrelik suyun yarısına kadar doldurduğu bidonu çeşmeden alan anacığım bir asırlık yaşına rağmen çiçekleri bir bir suladı. Gerçekten de çiçekleri bir hafta sulamamıştık. Susuz kalmışlar. 

Çiçekler bu sabah anacığımın gayreti ile sularını aldılar ve bayram ettiler. Ben de anacığımın zor yürüyerekte bu işi başardığı için içimden “ Anacığım, o çiçek sulayan ellerine gurban olurum.” dedim.. 

İşte yüzyıllık bir ömrü yaşayan bu analar ülkemizin kalkınmasında hem bizim gibi evlatlar yetiştirdiler hemi de gece demediler, gündüz demediler çalıştılar ; şu yaşına rağmen hala çalışıyor, bir şeyin ucundan tutup yararlı olmaya gayret ediyor....

Bu anaların eli öpülmesin de kimin eli öpülsün dostlar!..

Whatsapp'ta Paylaş