Çok sevdiğim Alacamızın medarı iftiharı Serdar Coşkun Başkanımız, sabahın bir seherinde ;
Dükkanlarının yakındaki caminin çatısına çer-çöpten yuva yapmaya çalışan ve oradan uçarak dükkanının önüne konan, satışını yaptığı sokak süpürgesinden koparıp attığı çöpleri ağzına alan ve yuvasına bırakıp tekrar gelen; ikinci gelişinde “Artık burası senin için tehlikeli olmaya başladı. Bir sefer daha götür, bir daha gelme!..” uyarısında bulunmasına rağmen tekrar gelip direğin yanındaki oluğun üzerine konan kumru kuş ile, bu kumru kuşu avlamak için sinsi sinsi sürünerek yaklaşan ve kumrunun yere inmesini bekleyen bir kedinin görüntülerin videolarını “ Facebook sayfasında paylaşmıştı.
Bu görüntülerin üstüne de büyük harflerle ( ben küçük harfle düzelttim) aşağıdaki satırları yazmıştı:
"Dünya yaşantısını imtihan olarak gören ve bilen insan oğlu için gaye ve niyet zerrede olsa Allah’ın rızasını kazanmaktır.
Dünyada yapılan iyiliklerin de, kötülüklerin de karşılıksız kalması mümkün değildir. Biz insan oğlunun evi, barınacağı yeri olmazsa kendimizi korumasız hisseder ve de üşürüz. Bakmayın kuşların yumuşak tüylerine, onlar da üşür; barınacak yer ararlar. Yani diyeceğim o ki darda kalana, yuva yapana imkanlar ölçüsünde yardım edelim. Bu duygu ve düşüncelerimle tüm sevdiklerimi, sevenlerimi Facebook arkadaşlarımı selamların en güzeli ile selamlıyor, sevgilerimi, saygılarımı, hürmetlerimi sunuyorum. Allah’a emanet olun. Hafta sonunuz ve tüm günleriniz sağlıklı , mutlu ve de huzurlu geçsin . İnşallah.
Serdar Coşkun”
Ben de bu güzel paylaşımdaki videoları seyrettiğimde, yukarıda yazdığı çok anlamlı ifadeleri okuduğumda çok etkilendim ve “ Hayırlı sabahlar Başkanım.” diye bir yorum yazmıştım...
Serdar Başkanımız da :
“Teşekkür ederim Şükrüm ALACA ile İlgili PAYLAŞIMIMA Yaptığın Yorumda Mesajını Aldım NASİP Olursa Eski Motorhanenin Ordan Sizin Evleride Çekim Yapıp Paylaşaçağım. Sağlıklı Günler Diliyorum RÂBBİME EMÂNET OL.” deyip, yazdığım yoruma cevap vermişti.
Ben de oturdum, Serdar Başkanımızın bizim mahalleyi (Denizhan ) kameraya almadan önce; bin dokuz yüz altmışlı yılların sonlarına doğru, Cumhuriyet Meydanının yanındaki Cami’den, eski halden (sebze pazarından) , bizim evlere, Tezekan’a ( Södözü -Söğütözü daha sonra Özhan Mahallesi oldu) giden Cumhuriyet Caddesi boyunca neler gördüğümü hafızamı zorlayarak , sizleri geçmişe götürüp bir hikaye anlatacağım.
Ben gezmeyeceğim. Serdar Başkan gezecek anlatacağım yerleri..Bu vesile ile çocukluğumu onunla birlikte bir kez daha yaşamış olacağım....
Benim anlattıklarımdan sonra Serdar Başkanım da belirttiği çekimleri yapıp yayımlarsa çok güzel olacak. Gerek benim yazımı okuyan gerekse Serdar Başkanımızın videosunu izleyecek olan gurbetteki Alaca’ya sevdalı arkadaşlarımızın hasretliğini bir nebze hafifleteceğimizi ve hayırlı bir hizmet yapmış olacağımızı düşünüyorum...
Bu anlatılanların içinde elli yıl önce Alaca’mızda yaşayanlardan isimlerini unuttuklarım olursa, şimdiden Rahmetlilerden af diliyorum...
Mekanları cennet olsun...
Not: Bana böyle bir yazı yazmama sebep olan Serdar Başkanımıza, Alaca ile ilgili bana eski resim gönderen , bilgi veren ortaokul arkadaşım İbrahim Gençkurt'a, mahallemizle ile bilgi veren ( özellikle motorhane ile ilgili) Ömer Bakırcı arkadaşıma, Alaca esnafı ile ilgili bilgi veren Yalçın Arkadaşıma, sebzecilerle bilgi veren teyze oğlu Naci Yıldırım'a , ayakkabıcılar ile ilgili bilgi veren Ayakkabıcı Arslan Durmuş'a çok çok teşekkür ederim......
Devamı var...