sukrubilgili - CUMA YAZILARIM
RUHUN İÇİNDE BİR GEZİNTİ

Çabuk azabın gelmesini istemeleri münasebetiyle ayetin seyri insan denen şu garip yaratığın ruhuna temas ediyor. İmansız olarak rahat ve huzur yüzü görmeyen kararsız ruhlarına...

HUD SÜRESİ:

9- İnsana tarafımızdan bir nimet tattırır, sonra o nimeti geri alırsak and olsun ki o , pek ümitsiz, pek nankör olur.

10- Şayet başına gelen bir sıkıntıdan sonra ona bir nimet tattırırsan : “ gitti başımdan musibetler “ der, şüphesiz şımarır ve öğünür.

11- Sadece sabredip te güzel ameller işleyenlere, işte onlara mağfiret ve büyük mükafat vardır.

İşte bu da, bu aceleci ve eksik yapılı insanın gerçek sureti..İçinde bulunduğu anı yaşayıp geleceği hiç düşünmeyen, geçmişi de hiç anmayan, sonra karşılaştığı şeylerden dolayı çabucak isyan eden bir insanın gerçek resmi. Elinden hayır alınınca da hemen nankörlük eder. Halbuki onu Allah bir lütuf ve ihsan eseri olarak vermiştir ona. Sıkıntılı demlerin geçip mücerret olarak bolluk anları gelince şımarır ve öğünür. Sıkıntılı anlarda sabredip , sıkıntıya tahammül ederek ilahi rahmeti ve bolluğu beklemez. Bolluk anında sevincini normal seviyede tutup, nimet ile övünmekten veya her zaman yok olacağını hesaba katmaktan yana hiç bir harekete girişmez. 

“ Sadece sabredip te...”...

Şiddete sabrettikleri gibi nimete de sabrederler. .. Şüphesiz sıkıntılara ve zorluklara tahammül ederek zaaf ve zillete düşmekten kurtulanlar pek çoktur... Ama nimete sabredip te şımarmayan, gurura kapılmayan kimseler az hem de çok azdır..

“ Güzel amel işleyenler...”..

Her iki halde de...Şiddet anında sabır ve tahammül göstererek. Nimet anında şükür ve iyilik yaparak...

“ İşte onlara mağfiret ve büyük mükafat vardır.”..

Sıkıntılı zamanda sabrettiklerinden, bolluk anlarında da şükrettiklerinden dolayı...

İyi amel şeklinde kendisini gösteren sağlam ve doğru imandır ki, kişiyi şiddet anında küfredici ümitsizlikten kurtardığı gibi, bolluk anında da aşırı giden şımarıklıktan ve övüngenlikten kurtarır.

Hem bolluktan hem de darlık anında insan kalbini aynı seviyede tutar. Her iki halde de kalbi Allah’a bağlar, sıkıntının acı balyozları altında ezilip büzülmekten , nimetlere gömüldüğü zaman haddini aşıp şımarıklık yapmaktan korur. Mü’minin her iki hali de hayırdır... Ve efendimiz buyurduğu gibi bu, sadece mü’minin vasfıdır....

Kaynak: Prof. Seyyid Kutup, Fîzılâl-Îl- Kurân , Hikmet Yayınları, İstanbul, 1986, 8. Cild. S:125, 126

Whatsapp'ta Paylaş