Sevgili Dostlarım,
Prof.Seyyid Kutub'un "Fîzılâl-İl Kur’an Kur’anı’ın Gölgesinde" tefsirinin dördüncü ciltini yirmi iki günde okumak nasip oldu.
Bu tefsirdeki "Yahudilerin Sapıklığı" bölümünü (virgülüne dokunmadan) paylaşmak istiyorum. Buyrun bu güzel satırları Cuma'nın feyzi ve bereketi içinde okuyup, "Yahudilerin nasıl bir millet olduklarını? " öğrenelim...
Hayırlı Cumalar...
70-
“And olsun ki İsrail oğullarından söz aldık ve onlara Peygamberler gönderdik.
Nefislerinin hoşlanmadığı bir şeyle
onlara her Peygamber gelişte bir kısmını yalanladılar, bir kısmını da
öldürdüler.
71-Hem
başlarına bir fitne kopmayacak sandılar da kör ve sağır kesildiler. Sonra Allah
tevbelerini kabul etti. Yine de çoğu körleşip sağırlaştılar. Allah,
işlediklerini görmektedir.” ..
Eski bir tarih macerasıdır
bu. Onların islâm peygamberine karşı takındıkları tavır ne ilk idi ne de son…
Onlar isyan ve döneklik müptelası idiler. Allah’ın ahdinden kaçmayı kendilerine
huy etmişlerdi. Allah’ın dinini değil de kendi heva ve heveslerini ilâh
edinmeyi âdet haline getirmişlerdi. Hak dâvasının yolcularına karşı düşmanlık
beslemek, kötülük yapmak, Allah dâvasına karşı çıkmak onların alışkan oldukları
şeydi…
“And
olsun ki İsrail oğullarından söz aldık ve onlara Peygamberler gönderdik.
Nefislerin hoşlanmadığı bir şeyle onlara her Peygamber gelişte bir kısmını
yalanladılar, bir kısmını da öldürdüler”
Allahü Tealâ İsrail
oğullarını peygamberine karşı yalanlama ve döneklik dolu, ölüm ve düşmanlıkla
kaplı, şehvet ve arzuların hükmüne uymakla dolup taşan bir şekil içerisinde
tescil ediyor.
Belki de bunun için Hak
Tealâ islâm ümmetine İsrail oğullarının tarihini uzun uzadıya ve tafsilâtlı
olarak anlatmaktadır… Belki de onları İsrail oğulları gibi olmaktan korumak,
yolları üzerindeki kaypak noktalardan sakındırmak için yapmaktadır bunu… Veya
Allah yolunda olanlar, Allah’a vasıl olanlar bununla yoldaki kaypak noktaları
öğreniyorlar. İsrail Oğullarının düştükleri âkibete düşen Müslüman nesillerle
yüz yüze geldikleri zaman İsrail Oğullarının peygamberlerinin durumunu göz önüne
alarak teselli olmaları için zikrediyor Allah bunları… Müslüman nesillerin
üzerinden uzun bir zaman çizgisi geçip ta kalbler kararınca nefsin heva ve
hevesline mahkûm olarak hidayetten yüz çevirdikleri vakit, bir takım Hak yoluna
dâvet edenleri tekzip edip, bir kısmını da uzun tarihleri boyunca benisirail eşkıyasının
yaptığı gibi öldürenler çıktığı vakit İsrail Oğullarınına gönderilen
peygamberlerin durumuna bakarak teselli olmaları için zikrediyor bunları…
Evet İsrail Oğulları o
günahların hepsini de irtikâb etmiş idiler. Onlar Allah’ın kendilerine belâ
vermiyeceğini sanıyorlardı. Cezalandırmayacaklarını zannediyorlardı. Allah’ın
değişmez kanunlarından gafil olarak ve “Allah’ın
seçilmiş milleti” olduklarını kabul edip, gururlanarak böyle zanlar ileri
sürüyorlardı.
“Hem
başlarına bir fitne konmayacak sandılar da kör ve sağır kesildiler.”…
Kör etti de gözlerini
Allah, karşılaştıkları şeylerin hiç birisini görmez oldular. Kulaklarını da
sağır etti ve işitir oldukları şeylerden hiç birisini duymaz oldular.
“Sonra
Allah tevbelerini kabul etti.” …
Rahmeti İlâhî ulaştı
üzerlerine… Ama onlar buna da riayet etmediler, faydalanmasını bilmediler:
“Yine
de çoğu sonra körleşip sağırlaştılar.”…
“Ve
Allah işlediklerini görmektedir.”…
İsrail oğullarında
gördüğü ve bildiği şeylerden dolayı, cezalandıracak O’dur. Yoksa başı boş
bırakılacak değildirler…
İman edenlerin; Yahudilerin
eski tarihlerinden ve yeni hayatlarından bu kadarcık şeyler bilmeleri, mümin
gönüllerinin onlardan nefret etmesi, iğrenmesi için kâfidir. Tıpkı Ubade Bin
Samit’in nefret ettiği gibi. Ondan sonra Yahudileri Abdullah bin Übey’den başkası
dost edinir olmamıştı.
Kaynak: Prof.Seyyid Kutub, Fîzılâl-İl Kur’an Kur’anı’ın Gölgesinde, Hikmet Yayınları1986 Cilt: 4, Sayfa:361-362