Dostlarım, dün gece 23:30 sularında binamızdaki dairelerin çoğunda prizler çalışmadı. Bir kısmında elektrikler tamamen gitti. Elektrik kesintisine maruz kalan tüm komşular don göynek elektrik saatlerimizin olduğu odanın önünde toplandık. Herkeste bir telaş vardı. Sigortalara baktık hiçbir sorun yoktu.
TEDAŞ'I (Türkiye Elektrik Kurumunu) arayıp sorunu bildirdik. “En kısa zamanda geliriz “ dediler.
Tam 1:30 da yatağa gireceğim sırada elektrikler gitti ve geri geldi. Hemen aşağıya indim. Sait komşum da babası Ramazan Beyle birlikte aşağıya inmişlerdi. Ben apartman yöneticisi idim. Sait Bey de benim yardımcımdı. Apartman sorumluları olarak gecenin bu saatinde pijama ile inme nedenimiz de buydu. Diğer komşular ise mişıl mışıl uyuyorlardı dairelerinde....
Sait Beye “Elektrikler yapıldı mı ? “ dedim. Sait “Şükrü bey , kapıda birilerini gördük ama yapılıp yapılmadığını bilmiyorum “. dedi ve bahçeye çıktık. Sağa sola baktık, bahçede hiçbir kimse yoktu. Sokağa yöneldik. Karşı binamızın dairelerinde hiç elektrik yoktu. Yanındaki apartmanda ise bazı dairelerin ışıkları yanıyordu. Bir anormallik vardı sokağımızın binalarında....Endişeli bir şekilde yürümeye başladık.
Sokağımızın yukarısındaki bir direğin başında kaskı ve kaskının tam ortasında aydınlatıcı feneri olan birinin olduğunu gördük. Tam ona doğru giderken sokak ışıkları da “şak “ diye bir sesin arkasından söndü. Biz yukarıya doğru yürümeye davam ettik. Burada çalışan görevli bize doğru geldiğinde bir eliyle feneri yukarıdaki tellere tutuyordu, diğer eliyle de telefondan şefine bilgi veriyordu.
Görevliye “ Arkadaşım ne olmuş. Binamızda elektrik yok. İhbarı biz yaptık. Elektrik kesintisi bizim binamızda. Binamıza baktınız mı? Sorun giderildi mi? “ dediğimde elindeki feneri ucu kesilmiş elektrik teline tutarak :
“Elektrik telinin birini çalmışlar. Sorun burada. Binanızda değil . “ dedi.
Komşum Sait ile bu sözleri duyunca gecenin karanlığında her ikimizde apışıp kaldık.. Sonra da birbirimizin yüzüne bakıp güldük.
Çocukluğumuzda Alaca ilçemizin sokaklarından ve Sanayi Çarşısından bakır telli elektrik kablolarını toplar satardık. Çağımızın modern hırsızları ise sokaktan toplama yerine havadaki elektrik tellerine göz dikmişler.
Ankara'nın ana caddelerinin çoğunda elektrik telleri yeraltına alındı ama sokaklarındaki elektrik hatları hala direklerde havada asılı duruyor. Bu da hırsızlara davetiye çıkarıyor. Çözüm biran önce elektrik tellerini toprağın altına gömmek.
Acaba toprağın altına gömülen elektrik tellerini de hırsızlar çalarlar mı? Onu bilmiyorum...
Birkaç yıl önce Ankara'nın sokaklarındaki pik demirden yapılmış logar kapaklarını çalmışlardı hırsızlar. Belediye çare olarak logar kapaklarını plastiğe dönüştürdü de logar hırsızlığı sona erdi.
Ankara’nın göbeğinde sen gel saat 23:30 sularında elektrik direğine çık; elektrik telini kes, aşağıya in, sonra da ; bir ucu yere düşen öbür ucu diğer direğe bağlı elektrik telini boyunun uzandığı yerden kes ve al götür..
Yakında biz uyurken "yorganla birlikte bizi de götürürlerse" hiç şaşmam dostlar...
Kalın sağlıcakla.....