YEMEKLERİMİZ : ŞIR BÖREK, ÇİĞ BÖREK
Kalecikkaya Köyü’nde yaşayan insanların Kırım’dan göçleriyle beraber getirdikleri milli yemeklerini sizlere tanıtacağız. İlk olarak bütün Kırım Tatar Türkleri tarafından sevilen ve Kalecikkaya Köyü’nde de sık pişirilen “Şır börek-Çiğ börek” yemeğini sizlere sunacağız. Bu yemeği Kalecikkaya Köyü’nde yaşayan veya bu köyden değişik sebeplerle ülkemizin diğer kentlerine gitmiş Kırım Tatar Türkleri her Ramazan Bayramı veya Kurban Bayramı’nın arifesinde ve kandil gecelerinde “Şır börek-Çiğ börek” pişirirler. Yolunuz arife veya kandil akşamları Kalecikkaya’ya veya bu köyden ayrılmış başka bir yerde yaşayan bir Kırım Tatar Türkü’nün evine misafir olursanız yiyeceğiniz yemek “Şır börek-Çiğ börek” tir bunu unutmayınız.
KOBETEMEN, KATLAMA ,LAŞKA ,CANTIK ,TATARAŞ
ŞIRBÖREKNEN KUM ÖSSE HASTALIK NEDİR BİLMEZ
BALABAN BIR DOKTUR AYTKAN TANSİYONLU BIR KARTKA
BAŞIN AVURSA YA DA KELSE AVUR BIR SANCI
ÇİĞ BÖREK
“ATADAN KALAN YEMEKLER ETLİ YAĞLI HAMURAŞ
KOBETE İLE KATLAMA, LAŞKA, CANTIK TATARAŞ
ÇİĞ BÖREK İLE KİM BÜYÜSE HASTALIK DENİR BİLMEZ
BÜYÜK BİR DOKTOR SÖYLEMİŞ TONSİYONLU BİR YAŞLIYA
BAŞIN AĞIRSA YA DA GELSE AĞIR BİR SANCI
DAKİKASINDA KESER ÇİĞ BÖREKTİR İLACI”
Osmanlı Rus savaşı (Tarihte 93 harbi olarak geçer) sırasında Rus zulmünden kaçan Kırım Tatar Türkleri akın akın Romanya'ya göç etmişler; bir kısmı buralara yerleşmiş, bir kısmı da Köstence Limanı'ndan vapurlara binerek İstanbul'a gelmişler.
Dönemin Padişahı Kırım'dan göç eden bu topluluğu Türkiye'nin birçok vilayetlerine dörder beşer haneler halinde yerleştirmiş. İşte Alaca ilçesi'nin bu güzel Kalecikkaya Köyü’nde yaşayanlar; Rus zulmünden yurtlarını yuvalarını arkalarına bakamadan bırakıp, uzun , yorucu ve çileli bir yolculuktan sonra “Ak Topraklar” dedikleri Anavatan Türkiye’ye iltica etmiş Kırım Tatar Türklerinin torunlarıdırlar.
Kalecikkaya Köyü’ne ilk gelen otuz kişilik topluluğun başında bulunan yedi sülalenin ileri gelenlerine (kartbabaylarına) , köyün beş kilometre aşağısında daha düzgün ve sulak olan topraklar (bugün bu arazide Kıcıllı adında bir köy bulunmaktadır) teklif edilmiş, fakat gösterilen arazide ağaç olmadığından, "Biz şır börek pişiremeyiz" deyip, meşe denen sağlam ağaçlarla kaplı; koruluğu bol , kayalık ve sarp vadiyi yani bugünkü Kalecikkaya’nın bulunduğu yeri tercih etmişler.
Yetişen yeni nesil, Alaca İlçesi'ne bu düzgün topraklar üzerinden gidip geldikçe, kartbabaylarının bu yanlış kararlarına üzülmekte, hatta ."Şır börek aşamasa bolmaz mı edi ?” diyerekten serzenişte bulunmakta ve üzülmekteler.
Kırım Tatar Türklerinin bu milli yemeği “Şır börek” bütün Kırım Tatar Türkleri tarafından sevildiği gibi ve evlerine gelen misafirlerine de bu yemeği ikram ederler. Hatta bu yemeğin yapılışını diğer Türk Boyları da öğrenmiş ve büyük bir zevkle, iştahla sofralarını çiğ börekle zenginleştirmektedirler. Kırım Tatar Türklerinin çok sayıda yaşadığı Eskişehir, İstanbul, Bandırma, ve diğer illerimizde “çiğ börekçi” dükkanları çok sayıda açılmıştır. Ankara’mızın Dikmen Semtinde mantı ve gözleme yapılan yerlerde çiğ börekte pişirilmektedir. Yukarıda çiğ börekle ilgili şiir de Eskişehir’deki bir çiğ börekçi dükkanından alınmıştır.
Çiğ böreğin yapılışı çok basittir. Fazla malzemeye de gerek yoktur. Çiğ börek yapmak için şu malzemeler gereklidir:
5 kişilik
1)Hamuru için Gerekli Malzeme
1 kg un
1 tatlı kaşığı tuz
Alabildiğince su
2)İçi için Gerekli Malzeme
750 gr kıyma
3 baş soğan
2 tane yeşil biber
Karabiber, pul biber
1 çorba kaşığı katı yağ
Tuz
Açmada kullanmak üzere unun bir kısmı ayrılır. Kalan un; su, tuz ile kulak memesi yumuşaklığında hamur yoğrulur. Bu hamurdan ceviz büyüklüğünde pazular (yumaklar) yapılır, dinlenmeye bırakılır.
Diğer taraftan 3 baş soğan ve 2 sivri biberi çok ince kıyarak bir çorba kaşığı katı yağda kavrulur. Bunun içine tuz, pul biber ve kara biber eklenir. Ayrı bir kap içinde bulunan çiğ kıymanın üzerine kavrulan bu iç eklenir, bir bardak su konur; iç iyice karıştırılır.
Dinlenen hamur ince ince açılır. Açılan hamurun yarısına kadar hazırlanan içten yeterince konarak , hamur üzerinde yayılır.Hamur yarım ay şeklinde katlanır, kenarları kesilir. Bol ve kızgın yağ içine bırakılır, iki tarafıda pişer pişmez yağdan alınır, havlu bir peçetenin üzerine konur. Ayran veya hoşafla sıcak sıcak servis yapılır. Çiğ böreğin içindeki içi yere dökmeden afiyetle yenilir.
Yemek Tarifi:Eşim Gönül Bilgili
Köyümüzde avcılık yapan Tahsin Dayı bir gün Alacalı arkadaşları ile köyümüzün dağlarında avlandıktan sonra karınlarını doyurmak için köye gelmişler. Anası Sadetkan Hala da şır börek pişirmiş, çocuklarıyla yemiş, Tahsin Dayıya da beş tane bırakmış. Anasına eve gelir gelmez :
-Anay (anne) şır böreklerni ketir (getir) . Beş tane Alacalı misapirim bar (misafirim var) , demiş. Anası da içerden Tahsin Dayıya seslenmiş:
-Mında kelir (Buraya gelir) misin? demiş . Tahsin Dayı hemen kalkmış anasının yanına gitmiş.
-Ne bar (var) bır şey mi aytasın (söylüyorsun)? dediğinde Anası:
-Maga (bana) misapirlerin geleceğini aytmadın (söylemedin). Üyde (evde) beş tane şır börek (çiğ börek) bar. Başka da yok. Bu beş tane şır börekke bunlar toymaz (doymaz) . Ne yasacakmız (yapacağız) ? demiş. Tahsin Dayı:
-Sen sofraga (sofraya) şır börekle yufkanı da ketir . Men onlarnın karnını toyururman, demiş.
Anası sofrayı kurmuş. Beş tane şır böreği tepsiyle sofranın ortasına koymuş, şalkamanı (ayranı) da doldurup odadan ayrılmış.
Tahsin Dayı misafirlerine:
-Buyurun avcılar soframıza, deyip kendisi de oturmuş.
Avcılar ilk defa böyle bir yemek gördüklerinden hemen yemeye başlamamışlar.
Tahsin Dayı onlardan önce yufkayı almış, arasına şır böreği dürmüş, yemeye başlamış.
Diğer avcılarda içlerinden “ Bu börek herhalde yufkayla yeniyor” diyerekten Tahsin Dayıyı taklit ederek şırböreği yufkayla yiyip karınlarını doyurmuşlar.
NOT: Tahsin Dayı Hakkın Rahmetine kavuşmuştur. Kendisini bu fıkra ile andığımızdan dolayı bizleri affetsin, ayrıca kendisine Allah’tan rahmetler diliyoruz, makamı Cennet olsun ve sofrası şır börekle dolsun.
Amin.
Şükrü BİLGİLİ