sukrubilgili - HAYATIM
7-"ALACA'DA TARİH YOK EDİLDİ!..."
" HAYATIM-7"
Alaca’da tarihle birlikte bizlerin de anıları yok edildi.
TRT 1’ de Nuray Hanımın “Gezelim-Görelim” programını seyrediyorum. 
Osmaniye ilimizin bir ilçesinde yıllar önce kapatılan tarihi Köy Enstitüsü Binasının yıkılmadığını, müze yapıldığını ve müzenin içinde öğrencilerin yaptıkları el işlerinin sergilendiği mekanları gösteriyordu.
İçim cız etti.
Bir zamanlar benim de ilçemde de bu okula benzeyen üç tarihi eser vardı. 
Bu üç tarihi eserden ikisi okuldu. 
Diğeri de cephanelikti. 
Üçü de  kesme taşlardan yapılmıştı.
Bu üç eser sanırım Cumhuriyet Dönemine ait tarihi taş binalardı. 
Şimdi ise bu üç tarihi eserin yerlerinde yeller esiyor.
Sizin de içiniz cız etti mi?
Yerinde yeller esen bu tarihi binalarımızı hatırlayanınız var mı?
Benim gibi ellisine merdiven dayamış yetmiş sekiz kuşağı ve yukarısı çok iyi hatırlarlar; bu tarihi taş binalarımızı.
Hatırlamayan varsa üzülmesinler.
Ben şimdi sizleri kırk yıl önceki zaman tüneline götüreceğim. 
Bu zaman diliminde bakın neler göreceksiniz.
Koltuğunuza geriye doğru yaslanın. İster gözlerinizi kapatın, isterseniz kapatmayın.
Kırk yıl önce Alaca İlçemizde ya ilkokulda okuyorsunuz ya da ortaokulda hiç farketmez.
Yaşınız on veya on dört…O da önemli değil.
Cumhuriyet meydanından yavaş yavaş Su Deposu’na giden yola çıktınız.
Hükümet konağı önüne geldiniz. Şimdiki Kaymakamlık binasının önü. O yıllarda bu binaya Hükümet Konağı deniyordu.
On–onbeş adım yürüdünüz. Hükümet konağı ile bitişik sağınızda  kesme taşlardan yapılmış bir ilkokul görüyorsunuz
Mavi bir giysi giymiş, başı kapalı Satı Kalfa, elindeki beyaz demirden yapılı zili çalıyor. Zil sesini duyan çocuklar oyunlarını bırakıp, duvar dibine bıraktıkları çantalarını alarak okulun girişindeki sınıf sıralarına koşuyorlar.
Okulun giriş kapısının üzerinde “Dumlupınar İlkokulu” yazılı. Öğrenciler demir kapının hemen sol tarafına sıralanmış. Her sınıfın önünde sınıf öğretmenleri duruyor. Gözünüze Ahmet Topaloğlu, Mehmet Ali Yakupoğlu, Kadir Başoğlu, Mükerrem Hoca, Kızı Fezal Hoca, Sefer Esandal Hoca, okul Müdürü Bekir Köse ve  Aydın Hoca çarpıyor.
Çizgili takım elbise giymiş, seyrek siyah saçlarını ıslatmış ve geriye doğru taramış Okul Müdürü Bekir Köse “Çocuklar günaydın.” diyor.
İkiyüze yakın öğrenci hep bir ağızdan “Sağol “ diye karşılık veriyorlar.
“Nasılsınız çocuklar” diyor tekrar Bekir Köse hoca.
“Sağol” sesleri  bir kez daha okulun bahçesinde çınlıyor. Bu ses ta Cumhuriyet meydanından  duyuluyor.
Bekir Köse, okulun ilk açılış günü ile ilgili kısa bir konuşma yapıyor. Özellikle çocuklara şu sözlerini birkaç kez tekrarlıyor:
“Çocuklar, her yıl olduğu gibi bu yılda okulumuzun tahta zemini bir kaç gün önce ziftlettik. Sınıf içinde ve okulun koridorlarında koşmayın. Birbinizi itmeyin. Ziftten ayağınız kayabilir. Üstünüz başınız kirlenebilir.  Dikkatli olun.”
 Sıralarında Bekir Köse’yi can kulağı ile dinleyen öğrenciler “Ahhh yine mi okulumuz ziftlendi “ diye birbirlerine bakıyorlar.
Okul Müdürü Bekir Köse’den sonra, jilet gibi ütülü bir pantolan,  kolları üzerinde sarı renkli düğmeli lacivert renkli bir ceket giymiş; ceketin altında beyaz bir gömlek ve gömleğin üzerine renkli şık bir kravatla süslemiş, sarı seyrek saçlarını Bekir Hoca gibi ıslatıp geriye taramış, yeni traş olduğu cildinin beyazlığından anlaşılan  Aydın Hocamız bir kaç adım öne çıkıyor ve öğrencilere doğru dönüyor..
Çocuklar ses veriyorum diyor, ağzını açıyor: “Korkma..” dedikten sonra, bacağı ile tempo tutarak “İstiklal Marşı”nı bütün öğrencilerle birlikte söylüyor.
Öğrenciler sırası ile okula girerken, öğretmenler okulun hemen sağındaki gül  ve çam ağaçlarıyla süslenmiş, teneffüslerde banklara oturarak sohbet ettikleri küçük bahçeye geçiyorlar. Beş dakika da olsa  kendi aralarında sohbet ediyorlar.
Siz bu güzel görüntüleri seyrettikten sonra yolunuza devam ediyorsunuz. Beş yüz metre ya gittiniz ya gitmediniz. Bu seferde sağınızda yine kesme taşlardan yapılmış, zeminleri tahtalarla kaplanmış küçük ama heybetli Alaca Nedim Tugaltay Ortaokulunu görüyorsunuz. Bu okulun önünde de öğrenciler hatıra fotoğrafı çektiriyorlar. Yolun öbür geçesinde ise saçlarına sürdüğü bir madde ile herkesin dikkatini celbeden yakışıklı Tabiat Bilgisi öğretmeni Alaaattin Hoca öğrencileri ile basket oynuyor. 
Niyetiniz Su Deposu’na gitmek ya!…. Yola devam ediyorsunuz. Tarihi Alaca Nedim Tugaltay Ortaokulunu da geçince yine sağda kesme taşlarla yapılmış, bazı duvarları tahrip edilmiş, duvarları üzerinde askerlik oyunu oymayan çocukları görüyorsunuz ve tarihi Cephanelik de “yıkılmadım ayaktayım” diyor sizlere. 
Benim gibi nice öğrencilerin beş yılını geçirdiği bu güzelim kesme taşlı Cumhuriyet Dönemine ait tarihi Dumlupınar İlkokulunun, üç yılını geçirdiği tarihi Alaca Nedim Tugaltay Ortaokulunun ve biraz ilerisinde ki tarihi Cephaneliğin, yerlerinde şimdi yeller esiyor. 
ÇOK YAZIK!….. 
ALACA’DA TARİHLE BİRLİKTE BİZLERİN DE HATIRALARI  YOK EDİLDİ!….
Devamı haftaya…
Whatsapp'ta Paylaş
Yorumlar
7-quot;ALACADA TARİH YOK EDİLDİ...quot;
Hatice EVRANLİ11 Ocak 2021 : 20:39:23  
çok yazık olmuş çok
7-quot;ALACADA TARİH YOK EDİLDİ...quot;
Zehra Tunç11 Ocak 2021 : 20:31:43  
guzelim tarihi yok etmisler ,söyleyecek söz bulamıyorum yazıklar olsun kim yıkılsın iznini verdiyse.
7-quot;ALACADA TARİH YOK EDİLDİ...quot;
Erol hosaf22 Agustos 2019 : 00:30:26  
çocukluğumun geçtiği yıllar dumlupınar ilkokulunda okuyup yazın futbol saklambaç oynardık hey gidi cocuklugum
7-quot;ALACADA TARİH YOK EDİLDİ...quot;
Erol tonga04 Agustos 2019 : 00:10:02  
harika bir anlatım yüreğinize sağlık ben de çocukluğuma gittim
7-quot;ALACADA TARİH YOK EDİLDİ...quot;
Kiymet Erk Bayrav06 Haziran 2017 : 20:03:00  
cok güzel anlatılmış o günlere gittim bende o yıllarda